Geleneksel beslenme alışkanlıkları, yerini fast food yiyeceklere bırakıyor. Besin değeri olmayan, bolca trans yağ ve katkı maddesi barındıran bu yiyecekler sağlığımızla oynuyor. Kilo alımını hızlandırıyor. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Emin Ersoy, gelecek yıllarda obezitenin ve obezitenin yol açtığı hastalıkların hayatı tehdit edeceğini belirtiyor.
EGZERSİZ ŞART
Bilimsel araştırmalara göre uzun süre obez olarak hayatını sürdürenlerin vücudu bu biyolojik duruma alışıyor. Birey kilo vermek amacıyla düşük kalorili bir diyet benimsediğinde, vücut yağ depolarını korumak için kendini koruma altına alıyor. Böylece kilo vermek de zorlaşıyor. Obezite tedavisinin birinci basamağında, diyet, egzersiz ve yaşam değişiklikler yer alıyor. Bu şekilde kilo vermeyi başaramayanlara cerrahi tedavi öneriliyor.
ERKEKLER DİKKAT
Araştırmalar, 2030 yılına dair ürkütücü senaryoları gözler önüne seriyor. Buna göre her 10 erkekten sekizinin, her 10 kadından yedisinin de aşırı kilolu ve obez olması bekleniyor. Bu durum; diyabet, inme ve kalp hastalıkları vakalarının da yükselişe geçeceği anlamına geliyor. Tahminlere göre, 2050 yılında bireylerin obeziteye bağlı inme geçirme riski yüzde 23 oranında artış göstermesi düşünülüyor. Bu artışın, yüksek tansiyon için yüzde 34, koroner kalp hastalıkları için yüzde 44, diyabet içinse yüzde 98 oranına ulaşacağı tahmin ediliyor.
PEKİ NE YAPMALI?
Obeziteden korunmak için sağlıklı beslenmek gerekiyor. Trans yağ içeren paketli gıdaların yerine doğal besinlerin tüketilmesi öneriliyor. Sebze ve meyve tüketimi ve porsiyon kontrolü kilo riskini azaltıyor.
BİTTİ
GENEL CERRAHİ UZMANI PROF. EMİN ERSOY - OBEZİTE KADER DEĞİL - 5
HAZIRLAYAN: SİNEM UYSAL