Yaşlanma sürecini uzatmak sanıldığı kadar zor değil. Yanlış beslenme, bilgisizlik, eve kapanma, bedensel yetersizlik, yoksulluk, hastalıklar, emilim bozuklukları, diş sorunları nedeni ile çiğnemede güçlükler, alkol ve ilaç kullanımı ile iştahsızlığın yetersiz beslenmenin temelinde yattığını söyleyen uzmanlar, önemli uyarılarda bulundu.
GENÇ KALMAK ZOR DEĞİL
"Çoğu yaşlıda A, B1, B2, B3, B12, C, E vitaminleri, folik asit, demir, krom, çinko eksiklikleri görülür" diyen uzmanlar, şöyle devam etti: "Bu vitamin ve mineraller bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara yakalanma riskini azaltır. Ancak içerdikleri gıdaların miktarını yaşlılıkta değil orta yaşlarda artırmak önemlidir. Hatta yaşamın her anında doğru beslenmeyle uzun süre genç kalınabilir." SİSTEMİ ANLAMAK ŞART
Hücrelerin yıpranmasına neden olan ve yaşlanmayı yaratan mekanizmaların genlerin kontrolünden de etkilendiğine dikkat çeken uzmanlar, yaşlılığın önünü almak için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: "Yaşlanmayı önleyen mucize bir ilaç yoktur ama iyi bir beslenme alışkanlığı, sağlıklı ve geç yaşlanmaya katkıda bulunur."
Önerilere kulak verin yaş tahtaya basmayın!
Yağ, şeker, tuzu azaltın.
Yağı alınmış süt ve yoğurt kullanın.
Günde ortalama 2.5 litre su içmeyi ihmal etmeyin.
Diyet lifi içeren sebze, meyve, tahıl, kuru baklagilleri sofranızdan eksik etmeyin.
Kan bulgularınıza uygun olarak antioksidan vitaminler alın.
Haftada 2 kez balık yemeye gayret gösterin.
Etli pişirilen yemeklere dışarıdan yağ ilave etmeyin, eti kendi yağı ile pişirin.
Katı yağ tüketiminizi azaltın.
Beyaz ekmek yerine kepekli, esmer ekmeği tercih edin.
Sigara, alkol, kafein tüketiminizi azaltın.
Ağız ve diş sağlığınıza dikkat edin.
Yaşama sarılın, stresi yenme veya azaltma yollarını bulmaya çalışın.
Düzenli olarak egzersiz yapın.