İstanbul üniversitesi Cerrahpaşa-a href="/haberleri/cerrahpasa-tip-fakultesi-hastanesi" class="">Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi ve Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zekayi Kutlubay, her yıl genellikle sadece kış aylarında belirli bir artış gösteren uyuz vakalarında, bu yıl farklı olarak ciddi bir patlama yaşandığını ve özellikle tedaviye rağmen iyileşmemiş dirençli hastalarla çok sık karşılaştıklarını söyledi. Pandemi nedeniyle evlerde uzun süre bir arada vakit geçirmek zorunda kalan aile bireyleri arasındaki bulaşmaların da arttığına dikkat çeken Doç. Dr. Kutlubay, hali hazırdaki ilaçlara direnç gösteren vakalar nedeniyle çareyi geleneksel, yapma ilaçlara dönmekte bulduklarını söyledi.
BULAŞMASI İÇİN 15 DAKİKALIK TEMAS YETERLİ
Doç. Dr. Kutlubay, uyuz parazitinin bulaşması için 15 dakika cilt ya da eşya temasının yeterli olduğuna değinerek, karantina nedeniyle aile içi temasların daha da arttığını belirtti.
Kutlubay, "Gerek bizim hastanemize, Cerrahpaşa Hastanesi'ne, gerek diğer hastanelerin dermatoloji polikliniklerine başvuran uyuz vakalarında ciddi bir artış olduğunu gözlüyoruz. Daha da önemlisi bu yıl farklı olarak, daha önce teşhis almış tedavi uygulanmış hastalarda tedaviye rağmen direnç gelişmiş oluyor ve mevcut ilaçlarla da tedavi edemiyoruz. 8-10 kez doktora gitmiş, doğru tanı konmuş ama piyasadaki ilaçlarla defalarca tedavi görüp kür sağlanamamış ve aile içinde herkese bulaştırmış vakalar halinde geliyorlar kliniğimize. Hatta bazen, tüm aile birden polikliniklerimize başvuruyor. Bu hastalık deriden ya da eşya temasıyla bulaşıyor. 15 dakika yeterli bulaşması için. Karantinadan dolayı insanlar kapalı alanlarda daha uzun süreler kalıyorlar. Bütün aile evde daha fazla vakit geçirdiği için de temas süresi artıyor. Bu da bulaşmanın aile bireyleri arasında çok kolaylıkla gerçekleşmesine neden oluyor. Bir kişi uyuzu kaptıysa ailedeki diğer fertlerin yakalanması da kaçınılmaz oluyor." dedi.
"KÜKÜRT VE KATRAN İÇERİKLİ GELENEKSEL KARIŞIMLAR YAPTIRIYORUZ"
Evde uyuz tanısı alan bir kişi varsa belirtisi olsun olmasın aile diğer bireylerine de tedavi uygulanması gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Kutlubay, "Verdiğimiz ilacın banyo sonrası hafif nemli vaziyetteyken çeneden aşağı bütün vücuda, ayak tabanı, ayak parmak araları da dahil sürülmesi gerekiyor. Eskiden 12 saat bekleme süresi önerirdik ancak direnç nedeniyle artık 24 saat kalması gerekiyor ilacın. 24 saat sonra hasta tekrar duş alıyor, kullandığı bütün yatak çarşaflarını, giysilerini vs, en az 60 derecelik sıcaklıktaki kaynatarak yıkaması gerekiyor. Bu arada bütün ev halkı ve temasta bulunan kişiler de aynı tedaviyi uygulamak zorunda. Bu Tedavinin 2-3 gün sonra tekrarlanması gerekiyor. Ama burada problem şu, özellikle son dönem gelen vakalarda, tedavide kullandığımız piyasadaki iki farklı uyuz ilacına da direnç söz konusu. Bize gelen hastalar bu ilaçları defalarca kullanmış olmasına rağmen tedavi görememiş oluyorlar. Biz de bu nedenle daha önce etkinliği kanıtlanmış, kükürt, katran vb içeren bazı yapma ilaçlara dönüş yaptık. Onunla beraber ağızdan alınması gereken uyuz ilaçları da var. Ancak onlar şu an Türkiye'de mevcut değil. Bazı hastalar yurt dışından getirtiyor eczanelerine" şeklinde konuştu.