İnsülin direnci: Tuz tüketiminin fazla olduğu beslenme alışkanlığı, karın bölgesindeki yağ hücrelerinin çoğalmasına neden olan kandaki leptin düzeyini yükseltiyor. Karın bölgesinde oluşan yağlanma insülin direnci için önemli bir risk faktörü oluşturuyor.
Osteoporoz: Fazla tuz tüketimi kemiklerden kalsiyumun serbestleşmesine ve idrarla vücuttan atılmasına neden oluyor. Kemikler zayıflıyor ve kolay kırılabilir hale geliyor.
Böbrek yetmezliği: Fazla tuz, böbrek içinde yer alan küçük damarların kan basıncını artırıyor. Damarlar yırtılarak böbrek dokusunda hasar oluşturuyor. Ayrıca böbreklerde taş oluşumu veya böbreklerde yetmezlik gibi önemli sorunlar gelişebiliyor.
Demans: Fazla tuz tüketimi, damar yapısını bozarak ve kan basıncını yükselterek damar hastalığına bağlı demansın ilerlemesini hızlandırıyor.
TUZU AZALTMANIN PÜF NOKTALARI
Sofraya tuzluk koyma alışkanlığından vazgeçin.
Yiyeceklerinizi tuz yerine baharatlarla lezzetlendirin.
Alışveriş yaparken son kullanma tarihi dışında paketli ürünlerin sodyum içeriğine bakmayı da alışkanlık haline getirin.
Hardal, zeytin, peynir, soya sosu ve ketçap gibi yiyecekleri mümkün olduğunca azaltın.
MİDE KANSERİ
Yüksek sodyum içeren beslenme alışkanlığı 'mide kanseri' gibi çok ciddi bir tablonun gelişme riskini de artırıyor. Yüksek sodyum içeren diyet, helicobacter pylori adlı bakterinin midede hasar yapmasına yatkınlık oluşturuyor. Hasarlanan mide mukozasında da kanser gelişebiliyor. Bu nedenle tuzlu, tütsülenmiş ve salamura gıdalardan uzak durmak gerekiyor.