Hemen herkes gün içinde bitmeyen ağrılarından yakınıyor. Baş, bel, boyun ve eklem ağrıları, her yaştan insanda görülebiliyor. Kimi zaman ihmal edilen bu şikayet, önemli hastalıkların belirtisi olabiliyor. Nöroloji ve Sinir Cerrahisi Uzmanları, hastalıkların ağrının saatinde gizli olduğunu söylüyor. TAKVİM okuyucularına önemli bilgiler veriyor...
Toplumda sık görülen baş ağrısı, pek çok rahatsızlıktan kaynaklanabiliyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Abdulkadir Koçer, ağrının saati ve zamanı gibi detayların önem taşıdığını söylüyor. "Migren ağrısında veya diğer damarsal baş ağrılarında ağrı gece yarısı veya sabah şiddetli bir şekilde kendisini gösterir. Gerilim baş ağrısı ise tam tersine gün sonuna doğru görülür" diyor. Gece yattıktan sonra başlayan ve sabahları uyanıldığında zirve yapan ağrının ise beyin tümörüne işaret ettiğini belirten Prof. Dr. Abdulkadir Koçer, sözlerine şöyle devam ediyor: "Zaman kavramının önemli olduğu başka bir baş ağrısı da küme tipi baş ağrısıdır. Bu ağrı, migrene göre daha kısa sürer. Bu hastalar, atakların geldiği süreçlerde uyuduktan 3-5 saat sonra ya da sabah saatlerinde, hemen her gün aynı saatte ağrı ile uyanırlar ki bu nedenle "Çalar saat baş ağrısı" diye de isimlendirilir."
HEPSİ FITIK DEĞİL
Kas ve iskelet sistemi ağrıları ile sinir sistemi ağrıları birbirinden farklı özellik taşıyor. Kas ağrıları gün içinde hasta hareketliyken ortaya çıkıyor. Sinir kaynaklı ağrılar ise daha çok geceleri hasta hareketsizken bile görülebiliyor.
UYKULARI KAÇIRIR...
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Özdoğan, geceleri uykudan uyandıran el, bilek ağrıları, parmaklarda uyuşma ve karıncalanmaya dikkat çekiyor. Bu durumun karpal tünel sendromunun tipik işaretlerinden biri olduğunu söylüyor. Karpal tünel sendromunun tanısı Elektromiyografi (EMG) ile konuluyor. Öncelikle fizik tedavi uygulanıyor. Tedaviye dirençli vakalarda ameliyat tercih ediliyor.
TOPUK DİKENİ OLABİLİR
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. M. Ozan Aşık, sabah kalkar kalkmaz ayakta oluşan ilk ağrının topuk dikeni olduğunu söylüyor. "Topuk dikeninin oluşmasında obezite önemli bir sebep olmakla birlikte sık sık ayakta durmak, sert yüzeylerde koşmak ya da zıplamak, uygun olmayan ayakkabılar giymek gibi faktörler de topuk dikeni oluşumuna neden olabilir" diyor. Fizik tedavi ve enjeksiyon yöntemlerinin uygulandığını söylüyor.