Miyomlar, rahimi oluşturan düz kas hücrelerinden köken alan, iyi huylu tümörlere deniyor. 40 yaş üzerindeki 3 kadından birinde rastlanıyor. Her zaman belirti vermeyen miyomlar, özellikle büyük boyutlara geldiğinde bazı belirtiler ortaya çıkartabiliyor. Doç. Dr. Gökhan Boyraz, miyom cerrahisi hakkında önemli bilgiler veriyor.
ŞİKAYETLERİ ERTELEMEYİN
Şikayete neden olmayan miyomlar genellikle rutin jinekolojik muayenelerde saptanıyor. Rutin takiplerde miyomlarda hızlı boyut artışı varsa, çeşitli şikayetler oluşturma durumu varsa tedavi gereklidir.
Miyomlarda etkin bir ilaç tedavisi bulunmadığı için cerrahi yöntemlere başvurulmaktadır. Ancak cerrahi yöntemler özellikle hiç çocuk sahibi olmamış genç kadınlarda endişe oluşturabilmektedir. Genelde miyom ameliyatları sonrası rahime zarar verileceği ve bu nedenle gebe kalınamayacağı algısı kadınlarda hakimdir.
Karında, büyük kesi ve yara izi olmadan miyom ameliyatı mümkündür. Miyom tedavisinde laparoskopik cerrahi (kapalı yöntem) ile miyomektomi ilk seçenek olmalıdır. Laparoskopik miyomektomi cerrahisi ile karın içerisinde yapışıklıklar daha az olmakta, ameliyat sonrası ağrı daha az olmakta, iyileşme daha hızlı olmakta ve karında büyük yara izi olmamaktadır.
RAHİM KORUYUCU CERRAHİ
Hastaların en sık sorduğu sorular, 'miyom için rahim alınması gerekli mi?', 'rahime zarar gelir mi?' şeklinde olabilir. Miyom çıkartılması sırasında rahimde oluşabilecek bir zarar veya rahmin tamamen alınması genç hastaların gelecekte anne olma hayallerini de yok etmektedir. Ancak miyomun çıkartılması mümkündür.
Miyom tedavisi için rahimin alınması gerekli değildir. Rahime zarar vermeden yapılan bir miyom cerrahisi sonrası gebe kalmada hiçbir sıkıntı olmamaktadır. Ameliyat sonrasında hamilelik açısından herhangi bir sıkıntı beklenmez. Yalnızca cerrahi geçiren kadınların ameliyat sonrasında 3-6 ay arasında beklemesi önerilmektedir.
BELİRTİLERİ