Geceleri uyanıp idrara çıkma, halsizlik, yorgunluk, kulak çınlaması, burun kanaması, düzensiz kalp atışı, kalp ağrısı, baş dönmesi... Tüm bunlar
hipertansiyonun belirtileri arasında. Tedavi edilmeyen
hipertansiyon başta kalp ve damar sağlığı olmak üzere
böbrek hastalıkları ve görme kayıplarına bile yol açabiliyor.
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr.
İstemihan Tengiz, ileri yaş hastalığı olarak bilinen hipertansiyonun, artık her yaşta görülebildiğini söylüyor. "Hipertansiyon görülme sıklığı genç yaşa doğru kaymaya başladı" uyarısında bulunarak TAKVİM okuyucularını bilgilendiriyor. Beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik ve genetik faktörler, hipertansiyonun gelişmesinde kritik rol oynuyor. Kilo alımı ve stres de bu hastalığa yol açan diğer faktörleri oluşturuyor. Hipertansiyon, toplumda en sık görülen önlenebilir ölüm sebeplerinin başında geliyor. Dolayısıyla hastaların tedavilerini aksatmaması gerekiyor.
Prof. Dr. Tengiz, "Bir kişinin yaş aldıkça
hipertansiyon olabileceğini bilerek periyodik olarak kendi kan basıncını kontrol etmesi gerekiyor. Tansiyonda 120-80 gibi bir değer veriyoruz 140- 90'ın üzeri bizim için tedavi eşik sınırımız. Bu değeri geçiyorsa önce uygun yaşam tarzı değişikliği öneriyoruz. Buna rağmen kan basıncını kontrol altına alamıyorsak ilaç tedavisine başlamamız gerekiyor" uyarısında bulunuyor.
TUZU AZALTMAK ŞART
Hipertansiyonla mücadelede, ilaç tedavisi kadar yaşam tarzı değişiklikleri de büyük önem taşıyor. Bunun başında, fazla kilolardan kurtulmak geliyor. Yine tuz tüketiminin azaltılması önem taşıyor.
Salça, turşu gibi yiyecekler tuz tüketiminin artmasına neden oluyor. Spor ise hem uygun kilonun korunmasını hem de vücudun dinçlik kazanmasını sağlıyor.
YAĞ EN BÜYÜK RİSK
Yüksek tansiyon, kalp hastalıklarına bağlı ölüm riskini artırıyor.
Böbrek yetmezliği, gözlerde bozulma ve felç riskini beraberinde getiriyor. Bu hastaların ağır ve yağlı yemeklerden kaçınması gerekiyor.