4 SANTİMİ GEÇMEMELİ
Damar tıkanıklığı, günümüzün en yaygın görülen sağlık sorunları arasında bulunuyor. Yine anevrizmalar, atardamar hastalıklarına göre daha az görülse de hayatı tehdit ediyor. Anevrizma, vücuttaki damarlarda bölgesel olarak meydana gelen genişlemeler ve balonlaşmalarla ortaya çıkıyor. Yani anevrizmada atardamarlar bölgesel olarak normalde olması gereken çapının 1.5 katından daha genişliyor. Vücutta anevrizma en çok karın ana atardamarında görülüyor. Normal çapı, kişinin kilo, boy ve vücut özelliklerine göre değişiyor. Genelde 2-3 cm olan aortun çapının 4 cm'den daha geniş hale geldiğinde Abdominal Aort Anevrizması görülüyor. Genetik geçiş gösteren Abdominal Aort Anevrizması'nın ortaya çıkmasında diyabet, tansiyon ve kolesterol hastalıkları da etkili oluyor.
ÖLÜM RİSKİ VAR
Genel olarak sessiz ve sinsi seyreden aort anevrizmalarında hastalar yoğun karın ağrısından yakınıyor. Bunun yanı sıra ishal, kabızlık atakları, hazımsızlık ve şişkinlik görülüyor. Abdominal aort anevrizması, ileri evrelere kadar belirti vermeyebiliyor. Özellikle çapı 5 cm'nin üzerine çıkmış anevrizmalarda kendiliğinden yırtılma ve patlama riski yükseliyor. Bu da hastanın ölüm riskini artırıyor.
DÜZENLİ TAKİP GEREKİR
5 cm çaptan küçük anevrizmaların 6 ay veya 1 yıl gibi aralıklar ile görüntülenerek takip edilmesi gerekiyor. 5.5 cm'yi geçmiş, 6 ayda 0.5 cm'den fazla çap artışı bulunan hastalarda cerrahi veya endovasküler (anjiyo yöntemi ile kapalı işlemler) işlem uygulamak gerekiyor.
ERKEN TEŞHİS ŞART
Endovasküler işlemler, anjiografi salonunda yapılan ve sadece kasıklardaki 5 santimlik kesiler aracılığıyla uygulanıyor. Bu işlem sırasında, bilgisayarlı tomografi ile abdominal aortun anatomik özellikleri 3 boyutlu olarak değerlendirildikten sonra her hasta için ayrı ve özel stent greftler kullanılıyor. Bu özel cihazlar, kapalı teknik ile genişlemiş damarın içine yerleştiriliyor. Teknolojik ve teknik gelişmeler ile birlikte abdominal aort anevrizması tedavisinde başarı şansı yükseliyor.