Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı, Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, dünden itibaren başlayan tam aşılı olmayan öğretmen, okul çalışanları, tren, uçak, otobüs kullanacakların, konser, tiyatro, sinema gibi sosyal aktivitelere katılacakların negatif PCR testi zorunluluğunu değerlendirdi.
Prof. Dr. İlhan, PCR testi yaptırmak isteyenlerin büyük yoğunluğa neden olduğunu belirterek, teste gidenlere sıra beklerken koronavirüsten korunmaları için uyarılarda bulundu.
"PCR YAPTIRMANIN DA BİR PARÇA ZORLUKLARI VAR"
Prof. Dr. İlhan, "İçişleri Bakanlığımızın genelgesine göre okullarımızda aşı olmamış öğretmenlerimiz ve okul çalışanlarının haftada 2 defa PCR testi yaptırması gerekiyor. Bu tabi sadece okullar için değil, özellikle kendi aracı dışında, tren, uçak, otobüs ile seyahat edecek aşı olmayan vatandaşlar için bir gereklilik halini aldı. Aynı zamanda sosyal alanlar, konser, gösteri alanları gibi yerlerde kişinin tam doz aşısı yoksa PCR yaptırmak zorunda. PCR yaptırmak doğru bir yaklaşım olmakla birlikte PCR yaptırmanın da bir parça zorlukları var. Örneğin; biz bugün çok ciddi bir yoğunluk yaşadık. Hastalık şüphesi olanlar değil de zorunlu PCR yaptırma vesilesi ile gelenler yoğunluk oluşturdu. Sağlık Bakanlığı hastanelerimizde, üniversite hastanelerimizde biliyorsunuz PCR testi ücretsiz yapılıyor. PCR için başvuranların da dikkat etmesi gereken kurallar var. İster hasta olsunlar ister zorunluluk nedeniyle PCR yaptırıyor olsunlar, PCR yaptırmak için sıraya giriyorlarsa fiziksel mesafeye dikkat etmeleri, maskelerini takmaları ve hijyene dikkat etmeleri oldukça önemli. PCR bugünden itibaren daha fazla yapılacağını düşündüğümüzde bunlar önemli konulardan biri haline geliyor" dedi.
"TÜRKİYE'DE AŞI ZORUNLU DEĞİL, AŞININ ÖNERİSİ VAR"
Prof. Dr. İlhan, Türkiye'de aşının zorunlu olmadığını kaydederek, "Aşı yaptırmak pandemi mücadelesinde maske, hijyen ve fiziksel mesafe ile birlikte en güvenli yöntem. Hiçbirimiz artık kapanma istemiyoruz. Çok zor dönemler geçirdik; okullarımız, üniversitelerimiz açık olamadı, esnafımızın zorlandığı süreçler oldu ve sayın Cumhurbaşkanımız da Sağlık Bakanımız da ifade etti, 'artık bir kapanma durumu söz konusu değil.' Ama bu süreçte mücadelemizde elimizde aşı gibi güçlü bir silah var. Biliyoruz ki aşı olanlar hastalığı ağır geçirmiyor, ağır geçirmedikleri için hastanelerde hastalıkla ilgili bir yoğunluk söz konusu olmuyor. Vatandaşlarımızın aşılarını yaptırmaları tabi çok daha kolay bir yöntem. Ancak bir kez daha altını çizelim; Türkiye'de aşı zorunlu değil. Türkiye'de aşının önerisi var. Türkiye'de Cumhurbaşkanı, siyasi parti liderleri, bilim insanları, vatandaşlarımızın çok büyük çoğunluğu, sağlık çalışanlarının yüzde 95'inden fazlası aşı oldu. Aslında bu örnekleri vatandaşlarımızın görerek bir an önce ilk dozu olmadılarsa ilk doz aşılarını, oldularsa ikinci doz aşılarını veya bir doz daha gerekiyorsa o aşılarını olursalar en doğru yolda ilerleyebileceğimizi düşünüyorum. Ama dediğim gibi aşı zorunlu değil, vatandaşlarının da tercihlerine saygı duymak gerekiyor. Eğer vatandaş aşı olmak istemiyorsa o zaman da bakanlığımızın belirlediği kurallar dahilinde PCR testi yaptırması gerekiyor" diye konuştu.
"PCR ZORUNLULUĞU AŞILANMA HIZINI ARTTIRABİLİR"
Prof. Dr. İlhan, PCR testi zorunluluğunun aşılanma hızını arttırıp arttırmayacağına ilişkin, "PCR zorunluluğu olması aşılanma hızını arttırabilir. Esas şöyle bir düşünceye sahibim; yaz döneminde pek çok kişiyle bizim de temasımız oldu. İzin kullanan, memleketinde olanlar ya da tatilde olan vatandaşlar arasında 'hele bir izin bitsin, dönelim görevimize, işimize aşı yaptıralım' diyenler de vardı. Şimdi artık herkes de aşının etkisinin farkında. Özellikle izin sonrasında bugünden itibaren metropol, şehir merkezlerinde, hatta ilçe merkezlerinde bir yoğunluk söz konusu olacak. Bu dönemde, eylül ayında özellikle aşılamanın daha hızlanacağına inanıyorum" ifadesini kullandı.