Kist, miyom, polip ve rahim ağzı kanseri… Tüm bu hastalıklar kadınlar arasında sık görülüyor. Sinsi ilerlediği için çoğu zaman erken dönemde fark edilmiyor. İşte dikkat edilmesi gereken konular:
1- ÇİKOLATA KİSTİ:
Birçok kadında rastlanır. Ağrıya hatta kısırlığa yol açabilir. Bazen belirti vermeden sinsi ilerler. Doktor takibinde kalmak, bu hastalığın tedavisinde oldukça önemlidir. Bu değerlendirme muayene, ultrason ve bazı kan testleri ile olabilir.
2- MİYOM:
İyi huylu tümörlerdir. Kötü huylu olma ihtimalleri yüzde 1'den bile daha azdır. Sıklıkla 35-45 yaşları arasında görülür. Miyomlar gebelik sırasında artan östrojen düzeyi nedeniyle büyüyebilir fakat lohusalıkta küçülür. Bu nedenle gebelik planı olan miyomlu hasta, bir an önce gebe kalmalı ve bebeğini uzun süre emzirmelidir. Tedavinin belirlenmesinde miyomun yerleşim yerine, verdiği bulgulara, büyüme hızına, hastanın yaşına, yakınmasına, doğum yapıp yapmamasına ve gebelik planı etkilidir. Örneğin rahimin tam içine yerleşmiş gebelik planlayan ya da kanaması durmayan hastaya miyom alma operasyonu yapılır.
3- POLİP:
Rahmin iç duvarına rahim boşluğuna uzanan büyümelerdir. Genellikle rahmin içinde kalırlar. Fakat bazen, rahim ağzının içinden vajinaya doğru kaymaktadır. Rahim polipleri, doğurgan dönemdeki kadınlarda sıklıkla görülür. Nadir de olsa menopozdaki kadınları tehdit eder. Düzensiz adet kanaması, adet dönemleri arasında kanama, aşırı derecede ağır adet dönemleri, menopoz sonrası vajinal kanama ve kısırlık şikayetlerine yol açar.
4- RAHİM AĞZI KANSERİ:
Rahim ağzında gelişen kötü huylu bir tümörlerdir. Rahim ağzı kanseri için en önemli sebep HPV virüsüdür. Bağışıklık düşüklüğü HPV'nin kalıcı enfeksiyon geliştirmesine ve kansere dönüşmesine yol açabilir. HPV'nin en önemli bulaşma yolu korunmasız cinsel ilişkidir. Rahim ağzı kanserini düzenli muayene ve smear testi yaptırarak önlemek mümkündür.
5- ADET DÜZENSİZLİKLERİ:
Üreme çağındaki kadınlarda sağlıklı adet sıklığı 21 günden sık, 35 günden seyrek olmamalıdır. Bu sınırların dışındakiler, 'adet düzensizliği' olarak adlandırılır. Sebebinin saptanması ve tedaviyle düzeltilmesi gerekir.