Osteoporoz, yani toplumda bilinen adıyla kemik erimesi kemik yoğunluğunun azalması ve kemiğin iç yapısının bozulmasına bağlı olarak ortaya çıkıyor. Özellikle menopoz sonrasında düşme, ayak incinmesi ve küçük travmalarla vücudun belli bölgelerinde kırıklara yol açıyor. Yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürebilen bu hastalıkta erken teşhis ve tedavi büyük önem taşıyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, daha çok kadınları tehdit eden kemik erimesiyle ilgili bilinmesi gerekenleri Takvim'e açıklıyor.
RİSK 35'TE BAŞLAR
Sinsice ilerleyen kemik erimesi, kimi zaman vücudun belirli bölgelerinde oluşan kırıklarla belirti veriyor. Hastalar çoğunlukla sırt, bel, gezici eklem ağrıları ve gece kramp şikayetleri ile doktora başvuruyor. Sırt omurgasının bittiği yerle bel omurgasının başladığı yerde oluşan ağrı osteoporozun en belirgin işareti olarak biliniyor. Osteoporozdan korunmak için kemik kütlesini artıracak önlemlerin alınmadı gerekiyor. Doğumdan itibaren başlayan kemik kütlesindeki artış 35 yaşına kadar devam ediyor. Kemik ağırlığı ve yoğunluğu 35 yaşında en yüksek seviyeye ulaşıyor. Bu yaştan sonra da azalmaya başlıyor. Bu nedenle 35 yaşına kadar alınan önlemlerle kemik kütleyi artırmak gerekiyor. Kemik kütlesi oluşmasında yaş, cinsiyet, ırksal farklılıklar, aktivite düzeyi büyük etki gösteriyor. Kemik erimesine, kadınlarda erkeklerden 10 kat daha fazla rastlanıyor.
DÜZENLİ YÜRÜYÜŞ ŞART
Beslenmenize dikkat edin. Yeterli kalsiyum ve D vitamini alımı, kemikleri güçlendirmede önem sağlar.