Salgın süreci tüm ülkelerin sağlık sitemini yeniden gözden geçirmesine neden olurken Türkiye bu süreçte birçok hastaneyi vatandaşların hizmetine açtı.
Salgın süreci tüm ülkelerin sağlık sitemini yeniden gözden geçirmesine neden olurken Türkiye bu süreçte birçok hastaneyi vatandaşların hizmetine açtı.
Bu kapsamda salgın sürecinde 45 günde inşa edilerek geçtiğimiz yıl 31 Mayıs'ta Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle açılan Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi de önemli görevler üstlendi.
170 ÜLKEDEN 38 BİN YABANCI VATANDAŞ TEDAVİ ALDI
Dünya ülkelerinin zaman zaman sağlık hizmetlerinde sıkıntı yaşadığı görüntüler gündeme gelirken kısa sürede inşa edilerek sisteme kazandırılan hastane, açılışından bugüne 600 bini aşkın kişiye hizmet verdi.
Hastaneye 170 ülkeden yaklaşık 38 bin yabancı vatandaşın da talebine yanıt verdi. Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi'nin bağlı olduğu Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş da hastane ilişkin bilgi verirken salgın sürecini değerlendirdi.
"610 BİN CİVARINDA VATANDAŞA HİZMET VERİLDİ, 38 BİNİ YABANCI"
Salgın sürecinde hastanede yapılan çalışmalara ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi'nin bağlı olduğu Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş, "Şu anda 4. dalganın devam ettiğini görüyoruz. Biz verilere baktığımız zaman toplam gelen bütün başvurular Prof. Dr. Murat Dilmener Hastanemize 610 bin civarında. Bunun içinde yatan, PCR, pasaport için gelen, ayaktan poliklinik için gelen, yabancı hastalar dahil toplamı 610 bin. Bunun 490 bini ayaktan polikliniklere başvuran hasta sayısı, 19 binden fazla hasta yatırılarak tedavi gördü bunların yaklaşık 2 bin 300 tanesi de yoğun bakımda tedavi görmüş. Yaklaşık 38 bin tane yabancı ülkelerden gelen vatandaş var, ülkelerini irdelediğimizde yaklaşık 170 kadar farklı ülke karşımıza çıkıyor. Bende tabi ilk irdelediğimde çok şaşırmıştım. Hiç adını duymadığım ülkeler var" ifadelerini kullandı.
"TOPLAM HER İKİ HASTANEDE YAPTIĞIMIZ AŞI 238 BİN CİVARINDA"
Aşılanma sayısının son dönemlerde düştüğünü söyleyen Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş, "Bizim bir Murat Dilmener yerleşkemiz var bir de Bakırköy Sadi Konuk yerleşkemiz var. Toplam her iki hastanede bizim yaptığımız aşı 238 bin civarında. İlk başta aşıyı hızlı olarak yaptığımız zaman 4 haneli rakamlarda yapıyorduk. Bu ne demek 2 bin 500-800 civarı aşı yaparken bugün bu aşılama 3 rakamlıya düştü. 3 rakamlı da 160-170 seviyesinden 240 seviyesine gidiyor geliyor. Bazı kesimlerde maalesef bir direncimiz var. Bu bir erişkin kesim bir de genç, çocuk kesim. Maalesef ilk baştaki haberler de bu genç ve çocuk kesiminin aşı karşıtlığını etkiledi. Çocuklarda hiçbir şey görülmüyor, ölüm olmuyor şu, bu olmuyor diye haberler yapılıyor. Bazıları gerçeği yansıtıyor bu haberlerin ama insanlar çocuklara bir şey olmuyor kanısına kapılıyor. Bu da yanlış, biz çocukların da özellikle mutasyona uğradıktan sonra şu an birçok genç nüfusu etkilediğini, istenmeyen olayların görüldüğünü çok yakından görüyoruz" şeklinde konuştu.
"YOĞUN BAKIMLAR ÇOK SIKIŞIK, HASTA YER BULAMIYOR SÖYLEMİ YANLIŞ"
Toplumsal etkileşimin artmasının vaka sayısını etkilediğini ancak önlemlere uyumun yeni vaka oluşmaması için çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Adaş, "Okulların açılması ve kişinin yakalandığı zaman bazı yerleri dolaşması eve gidip onu taşıması, çevremizde şunu çok görüyorum; çocuğumuz enfekte oldu ve geldi herkese bulaştırdı. Bu sayıların artmasını etkiliyor ama kişiler basit kurallara dikkat edip aşılamaya hakikaten dikkat ediyorlarsa ben her zaman şunu söylüyorum; aşı insanlık tarihinde en çok hayat kurtaran buluştur. Lütfen bu basit, hayat kurtaran buluşu herkes uygulasın, uysun. Üzerinden uzun bir zaman geçtiğinde ne olacak, bizim kendi savaşçı hücrelerimiz de gevşeyecek, eskisi gibi çok hazırlıklı olmayacak o nedenle 3. aşının mantığı bu. Yoğun bakımlar dolu cümlesini biz Covid'den önce de duyuyorduk. Artık ömür de uzadığı için kanserler, kalp hastalıkları artıyor. Bunların ameliyatlarını da zaten yoğun bakımla birlikte yapıyoruz. O zamanda yoğun bakımlarımız doluydu. Bizim zaten Sadi Konuk olarak yoğun bakımımız çok az boş kalır. Çapa ve Cerrahpaşa'nın da öyledir. Oralarda da bulundum, Covid olunca bu yoğunluk daha da arttı. Ama biz Covid'in 1. ve 2. pikleriyle kıyaslayalım. Özellikle ikinci pikte 180 yoğun bakım yatağımız açıktı o bile yetmiyordu şu an 55-60 civarında yoğun bakım yatağımız açık ve dolu. Eğer ekstra bir talep gelirse diğerlerini de biz peyderper açıyoruz. Ama şu an kontrollü gidiyoruz biz de böyle başa çıkamayacağımız, talebi çok karşılamayacağımız bir yoğunluk yok. Dolayısıyla öyle bahsedildiği gibi yoğun bakımlar çok dolu, çok sıkışık, hasta yer bulamıyor söylemi yanlış" dedi.