Bacaklarda ve ayaklarda karıncalanma, kas güçsüzlüğü, iktidarsızlık, hareketlerde zorlanma ve bel ağrısı... Tüm bunlar bel fıtığının belirtileri arasında yer alıyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Timur Yıldırım, toplumda sık görülen bel ağrısının ihmal edilmemesi gerektiğini söylüyor. Nedenleri ve tedavi seçenekleriyle ilgili önemli bilgiler veriyor.
AĞRIYI ARTIRIR
Bel ağrılarının yüzde 50'si 2 haftada, yüzde 80'i ise 6 hafta içinde azalarak geçiyor. Ancak 6 haftadan uzun sürmesi durumunda, bel ağrısı kronik ağrı sınıfına giriyor. Doç. Dr. Timur Yıldırım, "Bel ağrısı travma, ağırlık kaldırma veya ani zorlanmalar ile ortaya çıkarken, herhangi bir neden olmadan da meydana gelebilir. Genellikle fiziksel aktivite, uzun süre ayakta kalma ya da uzun süre oturma ile ağrı artarken, istirahat ile azalır. Bel ağrısı, bel bölgesinin ortasından gelen bir derin sızı, yanma şeklinde olabilirken, tek veya çift taraflı kalçaya, uyluğa yansıyan ağrı şeklinde de olabilir" diyor.
SAĞLIKLI OMURGA
Bel ağrısının gerçek kaynağı, maalesef günümüzün teknolojisinde de zor tespit ediliyor. Belimiz 5 adet omurgadan ve omurga aralarında disk denilen yastıklardan oluşuyor. Diskin kendisi, çevredeki bağ ve kas dokusu, omurga eklemleri ve kıkırdak yapılar ağrı kaynağı olabiliyor. Tüm bu yapılar uyum içerisinde gövdenin yükünü taşıyıp, dik pozisyonda durmamızı sağlarken, belirli hareketleri yapmayı sağlıyor. Sağlıklı omurga tedavide çok önemli.