Endometriozis, halk arasındaki çikolata kisti olarak biliniyor. Rahim içini kaplayan endometrium dokusuna benzer dokuların rahim dışında büyümesiyle ortaya çıkıyor. Kronik bir hastalık, ülkemizdeki üreme çağındaki yaklaşık 2 milyon kadını tehdit ediyor. Genellikle sinsi ilerleyen bu hastalığın tanısının konması 6-7 yılı bulabiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Taner Usta, erken teşhis ve tedavinin önemine değiniyor. "Özellikle ağrılı adet görme, ağrılı cinsel ilişki ve adet döneminde ağrılı dışkılama varsa, akla mutlaka endometriozis gelmelidir" diyor. Hastalığın belirtileri ve tedavi yöntemleriyle ilgili şu bilgileri veriyor.
NASIL OLUŞUR?
Üreme çağındaki kadınlarda rahim her ay hamilelik için hazırlanıyor ve rahmin iç tabakası kalınlaşarak embriyonun yerleşmesi için hazır hale geliyor. Hamilelik oluşmazsa bu tabaka adet kanamasıyla birlikte vücuttan atılıyor. En çok kabul gören teoriye göre; bazı durumlarda adet sırasında endometrial doku peritoneal boşluğa, yani karın boşluğuna geri akıyor. Endometriozis en sık yumurtalıklar, tüpler ve rahim üzerinde oluşuyor. Nadiren de olsa bağırsaklar, mesane, eski ameliyat yeri dışındaki bölgelere de yerleşebiliyor. Endometriozis lezyonlarının yol açtığı bu kistlere 'çikolata kistleri' deniyor. Endometriozis, genellikle adet döngülerinde artan pelvik ağrılarıyla belirti veriyor.
İLİŞKİYİ DE ETKİLER
Kadınlarda adet kanaması sürecinde endometrium dokusunda da kanama meydana geldiği için adet ağrısı çok daha şiddetli bir seyir izleyebiliyor. Adet döngüsünün uzadığı durumlarda bel ve karın ağrısı oluşabiliyor. Cinsel ilişki sırasında ve sonrasında gelişen ağrı ile adet dönemi boyunca ağrılı dışkı olması da endometriozisin diğer iki önemli belirtisi olarak kabul ediliyor. Bunların yanı sıra hastalarda yorgunluk, ishal, kabızlık, şişkinlik ya da aşırı bulantı görülüyor.