Akçağaç şurubunun içinde 24 farklı antioksidan bulunuyor. Bu özelliği sayesinde vücut için adeta şifa deposu olarak biliniyor. Prof. Dr. Vedat Göral, şunları söylüyor: Akçaağaç şurubunun glisemik indeksi düşüktür. Saf akçaağaç şurubu; sadece antioksidanlar açısından yüksek olmakla kalmaz, aynı zamanda riboflavin, çinko, magnezyum, kalsiyum ve potasyum gibi besinler de içerir. İçindeki antioksidanlar sayesinde kanserle savaşır. Kanı ve sindirim sistemini temizler. Kalbe iyi gelir. Beyin hücrelerini onarır. Alzheimer ile savaşır. Bu arada Göral, mucizevi şurubun kullanımına da dikkat çekiyor. "Fazla tüketimi özellikle şeker hastalarında risk oluşturur" diyor.
ÇAY AĞACI YAĞI NASIRIN İLACI
EGZAMAYA KURU KAYISI
Kayısı, kansızlığı bitirir. Kırmızı kan hücrelerini artırır. Egzama şikayetlerini azaltır. Kan şekerinin aniden yükselmesini önler.
KIVI YE DÖKÜLMEYI ÖNLE
Kivi, kırışıklıkları azaltır. Yaşlanmayı önler. Sivilceleri giderir. Cilde parlaklık kazandırır. Saç dökülmesini ve erken beyazlamasını engeller.
MİMDE DOSTU YER FISTIĞI
Yer fıstığı, kolon kanseri riskini azaltır. Sinir sistemini güçlendirir ve Alzheimer'dan korur. Mide kanserine karşı koruma sağlar.
SAĞLIKTAN DÖNMEYİN
Bel ağrısı, toplumda en sık görülen ağrıların başında geliyor. Uzm. Dr. Neslihan Kurt Oktay, günlük hareketlere dikkat çekiyor. "Ani yana eğilme ve dönme hareketi Maigne Sendromu adlı bel ağrısına yol açıyor. Bu nedenle günlük aktivite sırasında ani hareketlerden uzak durmak gerekiyor" diye konuşuyor.