Ellerdeki ağrı ve ıstırabın yanı sıra ellerin garip şekillere girmesi, eğilip bükülmesi onları kullanmamızı engelliyor. Toplumda en çok korkulan iltihaplı romatizmal hastalığı ellerin yanı sıra ayak eklemleri, dizler, dirsekler ve omuzlar kısaca hemen tüm hareketli eklemleri etkiliyor. İnsanoğlunun bu dünyada geçirdiği uzun zamana rağmen bu hastalığın oluş sebebinin sırrının çözülemediğini belirten Dr. Yüksel Karakoç, en çok 40 ve 50'li yaşlarda görüldüğünü söylüyor. Önemli bilgiler veriyor:
SİGARA İÇENLERDE FAZLA
Romatoid artrit, sigara içen hastalarda daha ağır seyretmektedir. Kanda bakılan bir tetkik bize el parmağında veya bileğinde ağrısı ya da şişliği olan birinin hastalığa tutulup tutulmadığı hakkında bilgi verir. Bu test hastalık belirtileri henüz başlamadan aylar ya da yıllar önce kanda gözükmeye başlamalarıdır. Bu hastalığın teşhisinin konulmasında radyolojik görüntüleme cihazlarından da faydalanılabilir. Radyasyonla çalışan röntgen cihazları ile el eklemlerindeki hasar ve şekil bozuklukları, kemik erimesi gibi bulgular görülürken, MR cihazlarıyla ki bunlar radyasyonla çalışmazlar. Eklem iltihaplarını daha ayrıntılı ve röntgenden daha erken zamanda gösterebilirler.
TAMİRİ MÜMKÜN DEĞİL
Maalesef ki eklem hasarı bir kez geliştiği zaman artık hiçbir şekilde tamiri mümkün değildir. Romatoid artrit gibi kronik hastalıkların tedavisinde tek bir ilaçla sihirli bir sonuç almak günümüzde mümkün değildir. Zaman zaman birden fazla ilaç kullanılabilir. Seçilecek ilaçta hastalığın şiddeti kadar hastanın genel sağlık durumu ve eğer varsa diğer hastalık ve ilaçları da etkili olmaktadır. Bu sebeple kişiye özgü tedaviler de söz konusu olabilir. Ancak hastalarımızın çoğunda mevcut ilaçlarımızla az da olsa yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır.
ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Romatoid artrit hastalığının hem oluş mekanizması ile ilgili hem de tedavisi ile ilgili son yıllarda çok ilerleme sağlanmıştır. Tedavisinde en çok yeni ilaç üretilmesi başarılmış olan romatizmal hastalık tipidir. Erken teşhis edilmiş, ilaçlarını yeterli doz ve sürede kullanmış olan hastaların eklemlerinde şekil bozuklukları olmadığı, hareket kısıtlıkları yaşamadıkları, hastalıklarından daha az zarar gördükleri ve ağrılarının daha az olduğu görülmüştür. Erken teşhis konulmuş ve tedavisi başlanılmış hastada eklem hasarı gelişmemektedir.