İlerleyen yaş ve çevresel faktörler, göz hastalıklarını da beraberinde getiriyor. Toplumda göz tansiyonu olarak da bilinen glokom, görme sinirlerine zarar veriyor. İlerleyen süreçte körlüğe bile yol açıyor! Dünyada yaklaşık 70 milyon kişiyi etkileyen bu hastalık, çoğu zaman sinsice ilerliyor. Öyle ki hastalarda kalıcı görme kaybı gelişene dek belirti vermiyor. Doç. Dr. Muhsin Eraslan, düzenli kontrolün önemine değiniyor. Hastalığın nedenleri ve tedavisiyle ilgili bilgiler veriyor...
AİLENİZDE VARSA...
Glokom, genellikle genetik geçiş gösteriyor. Ailesinde göz tansiyonu hikayesi olan kişilerde risk 7-10 kat artıyor. 40 yaş üzerinde olmak, kortizon kullanımı, göze gelen travmalar gibi gözün anatomik yapısını bozan etkenler, göz içi darlıkları, katarakt nedeniyle göz içindeki akım yollarının daralması, geçirilen göz ameliyatları ve tansiyon yükselmesi gibi faktörler de glokoma yakalanma riskini artıran faktörler arasında yer alıyor.
SİNSİ İLERLİYOR
Glokom, hastaların yüzde 90'ında son aşamaya kadar belirti vermiyor. Görmede daralma ise en tipik belirtisini oluşturuyor. Ancak görme alanı daraldığı için hasta tarafından ancak geç dönemde fark ediliyor. Kapalı açılı tipteki glokom ise erken belirti veriyor. Gözde ağrı, kızarıklık, bulanık görme ve ışığa karşı hassasiyet, en önemli bulgularını oluşturuyor.
TANSİYON 'DENGELENMELİ'
Tanı koyarken muayenede görme keskinliği ile gözün anatomik durumu kontrol edildikten sonra tonometre cihazıyla göz tansiyonu ölçülüyor. Ardından OCT testi ile gözün içindeki sinir yapısının kayba uğrayıp uğramadığı tespit ediliyor. Glokom teşhisi konulduysa erkenorta– ileri evre olarak sınıflandırılıp hedef göz tansiyonu belirleniyor. Görme sinirindeki hasarı geriye döndürmek mümkün olmuyor. Her yıl göz muayenesi yaptırmak gerekiyor.