Midede ağrı ve yanma, ses kısıklığı, hazımsızlık... Tüm bunlar, toplumda en sık görülen mide hastalığı reflünün belirtileri arasında yer alıyor. Mide içeriğinin yemek borusuna kaçması olarak tanımlanan reflü, ihmale gelmiyor. Tedavi edilmediğinde kansere bile yol açıyor. Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Senem Küçükbaş, reflüyle ilgili bilgilendiriyor.
SİGARAYLA VEDALAŞIN
Göğüs kemiğinde yanma, yemek sonrasında ağza ekşili veya asitli mide içeriğinin gelmesi, geğirme, hıçkırık, yutma güçlüğü, bulantı ve sabahları ses kısıklığı reflünün belirtileri arasında yer alıyor. Yatak başının yükseltilmesi, yemek ve uyku arasında en az üç saatin olması, ağır yiyeceklerin ve gazlı içeceklerin tüketilmemesi, sigara ve alkol kullanılmaması, kilo kontrolünün sağlanması reflü tedavisinde oldukça önem taşıyor. Sternum (göğüs kemiği) arkasında yanma, genellikle yemeklerden sonra olur ve öne eğilmeyle artıyor. Göğüs kemiğinde yanmanın haftada üç veya daha fazla görülmesi sonucunda reflü tanısı konulabiliyor.
KANAMA VE TÜMÖR OLABİLİR
Yemek sonrası öne eğilmeyle veya uzanma sonucunda ağza asitli ve ekşili mide içeriğinin gelmesi, yutma güçlüğü, uzun süreli reflü sonucu oluşuyor ve yanmayla birlikte ortaya çıkıyor. Yutma güçlüğü katı gıdalara karşı yavaş ve ilerleyici şekilde oluşuyor. Reflü, ağrılı yutkunma, geğirme, hıçkırık, bulantı, kusma, sabahları ses kısıklığı, kronik kuru öksürükle de ortaya çıkabiliyor. Ayrıca reflü sık tekrarlayan boğaz iltihapları, ağız kokusu, astım atakları, akciğer enfeksiyonları, dişlerde mine kaybı ve orta kulak iltihaplarına da yol açıyor. Reflü kaynaklı göğüs ağrısı ise göğüs kafesi arkasında, orta hatta bazen yukarı doğru boyuna veya kollara yayılan yakıcı ve sıkıştırıcı özellik gösteriyor.