Kış ayları, sosyal aktivitelerimizi kısıtlıyor. Ancak hareketsiz yaşam ve beraberinde getirdiği fazla kilolar, bacaklarda gelişen varislere neden oluyor. Zira hareketsiz kaldığımızda bozulan damar yapısı nedeniyle kapakçıklar işlevlerini yerine getiremiyor. Bunun sonucunda oluşan basınç damarların genişlemesine ve zamanla varis oluşumuna yol açıyor. Varisler estetik bir problem olarak görülseler de aslında tedavi edilmediklerinde kramp, ağrı, uyuşma, karıncalanma hissi ile ödem gibi şikayetlere, daha da önemlisi iyileşmeyen yaralara, ülserlere ve pıhtı oluşumuna neden olabiliyor. Dolayısıyla varisin erken dönem tedavisi büyük önem taşıyor.
TEDAVİ İKİYE AYRILIYOR
Ülkemizde 15 milyon kişinin varisten çeşitli derecelerde yakındıkları tahmin ediliyor. Varis erkeklerin yüzde 10-15'inde teşhis edilirken, bu oran kadınlarda yüzde 20-25'e yükseliyor. Varisin kadınlarda daha sık görülmesinin nedeni ise özellikle hamilelik veya doğum kontrol hapları kullanımı sonucu yaşanan hormonal değişimler oluyor. Varis tedavisi 'yüzeyel kılcal damarlara' ve 'derin toplardamarlara' müdahale olmak üzere iki gruba ayrılıyor. Günümüzde varis tedavisinden oldukça başarılı sonuçlar alınıyor.
6 ETKİLİ YÖNTEM
YOL AÇAN FAKTÖRLER
Genetik yatkınlık Mesleki faktörler Gebelik 50 yaş üzerine olmak Doğum kontrol hapları ve hormonlar Obezite Varisler, tedavi edilmediğinde kramp, ağrı, uyuşma, karıncalanma, ödem, ülser ve pıhtı oluşumuna neden oluyor.