Halk arasında basur olarak bilinen hemoroitte hastalar, utandığı için doktora gitmeyi ve muayene olmayı erteliyor. Bu durum, hastalığın daha da ilerlemesine yol açıyor. Doç. Dr. Refik Bademci, ortaya çıkmasında yaşam tarzının etkili olduğunu belirtiyor. Alınması gereken önlemleri açıklıyor.
SÜREYİ KISA TUTUN
Günümüzde hareketsizlik birçok hastalığın temelinde yer alıyor. Hemoroit de bunların başında geliyor. Kronik kabızlık, hamilelik, katı gıdalarla beslenme, tuvalette gereksiz uzun süre geçirme, dışkılamayı erteme, bu hastalığın görülme riskini artırıyor. Anal fissür, perianal fistül, perianal apse ve kolon tümörleriyle karışan hemoroit, makat bölgesinde damarların büyümesi ve dışarı sarkması ile ortaya çıkıyor. Hemoroidler içerisinde kan pıhtılaşması olabiliyor. Kanama ve ağrı görülüyor.
NASIL BESLENMELİ?
Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Refik Bademci, hemoroitle mücadelede sağlıklı beslenme alışkanlıklarına sahip olmak gerektiğini söylüyor. Kırmızı etten uzak durmayı, lif yönünden zengin beslenmeyi öneriyor. "Ameliyat olan ve olmayan hemoroidal hastalığı olan hastaların arpa, çavdar, yulaf, brokoli, havuç, elma, bezelye, nohut, kuru fasulye gibi baklagiller, kuruyemişler gibi lif yönünden zengin besinleri sıklıkla tüketmesi gerekir. Günde 2 ila 2,5 litre su içip kahvaltıdan sonra olmak kaydıyla tuvalet alışkanlığının düzenlenmesi, uzun süreli oturulmaması ve düzenli egzersiz yapılması önleyecektir" bilgisini veriyor.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Bademci, "Longo, hemoroidektomi, Band ligasyonu, skleroterapi, lazer ve radyofrekans yöntemleri uygulanabiliyor. Hemoroit keselerinin varlığı ile birlikte makatın iç yüzeyinde sarkma da var ise Longo uygulanabilir" diyor.
TANI NASIL KONUR?
Hemoroit tanısı fizik muayene ile kolaylıkla konulabiliyor. Rektoskopi ya da kolonoskopi de faydalı oluyor. Erken evresinde ilaç tedavisi yapılabiliyor.