Bilinen gebeliklerin yaklaşık yüzde 20'si, düşükle sonuçlanıyor. Bunun nedenini ise gebeliğin erken dönemde, insanlar hamile olduklarını fark etmeden önce gerçekleşmesi oluşturuyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aslıhan Alp Öztürk, düşük konusunda önemli açıklamalar yapıyor:
YARISI EKSİK YA DA FAZLA KROMOZOMLA İLGİLİ
Düşüklerin çoğu doğmamış bebeğin düzgün gelişmemesi nedeniyle gerçekleşiyor. İlk üç aylık dönemdeki düşüklerin yaklaşık yarısı ile üçte ikisi, fazladan veya eksik kromozomlarla bağlantılıdır. Kromozomlar, insanların nasıl göründüğü ve işlev gördüğüne dair talimatları olan genleri içeren her hücrede bulunan yapılardır. Bir yumurta ve sperm birleştiğinde, iki kromozom seti (her bir ebeveynden birer tane) bir araya gelir. Ancak herhangi bir set normalden daha az veya daha fazla kromozoma sahipse, bu düşükle sonuçlanabilir.
SİGARA İÇENLERDE DAHA FAZLA
Sigara içen kişilerin düşük yapma riskinin sigara içmeyenlere göre daha yüksektir. Kafein veya alkolün yoğun kullanımı da riski artırır. Yasa dışı uyuşturucuların kullanımı da riski çok artırmaktadır. Düşük kilolu olmak veya obez olmak, düşük riskinin daha yüksek olmasıyla ilişkilendirilmiştir. Bazen partnerlerden biri sağlıklı olabilir ancak düşük riskini artıran genetik bir sorun taşıyabilir. Örneğin, bir partnerin iki farklı kromozomun parçaları birbirine bağlandığında oluşan benzersiz bir kromozomu olabilir. Buna 'translokasyon' denir. Partnerlerden biri kromozom translokasyonu taşıyorsa, bunu embriyoya geçirmek düşük olasılığını artırır.
YAŞ ARTTIKÇA TEHLİKE DE ARTIYOR
35 yaşından büyükseniz, daha genç bir kişiye kıyasla düşük yapma riskiniz daha yüksektir. 35 yaşında, yaklaşık yüzde 20 riskiniz vardır. 40 yaşında, risk yaklaşık yüzde 33 ile yüzde 40 arasındadır. 45 yaşında ise, bu oran yüzde 57- yüzde 80 arasında değişir. Daha önce bir veya daha fazla düşük öyküsü mevcutsa, gebelik kaybı riski daha da yüksektir. Kontrolsüz diyabet, hipertansiyon, tiroit ve hormonal bozukluklar gibi devam eden sağlık sorunları varsa, risk artmaktadır.