Kısırlık, günümüz çiftleri arasında giderek yaygınlaşıyor. Bir yıl düzenli ve korunmasız ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamama durumuna, infertilite yani kısırlık deniyor. Çiftler, anne-baba olmak için hemen tüp bebek tedavisine başvuruyor. Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Gökalp Öner, gebelikte ve tüp bebek tedavisinde annenin yaşının önemine değiniyor. Şunları söylüyor:
45'TEN SONRASI RİSKLİ
Bir kadın doğduğu zaman belli bir yumurta sayısı ile dünyaya geliyor. Yaşı ilerledikçe de hem yumurta sayısı hem de yumurtanın kalitesi giderek azalıyor. Down sendromu başta olmak üzere riskli gebelik artıyor. 48, tüp bebekte kritik yaş sınırını oluşturuyor. 45 yaşından sonra başarı şansı birinci denemede yüzde 1, ikinci denemede yüzde 2, üçüncü denemede yüzde 4 olarak kalıyor. Tüp bebek tedavisi öncesinde ve ilk değerlendirmemiz sonrasında yumurta sayısına göre mutlaka yumurta kalitesinin arttırılması planlanıyor.
ERKEN MENOPOZ VARSA
Kadından alınan kan özel bir cihazda ayrıştırılıp içerisinde yumurtayı uyaran büyüme hormonları ve proteinleri elde ediliyor. Bu plazma anestezi altında yumurtalara enjekte ediliyor. Özellikle yumurta sayısı azalmış, erken menopozda veya tüp bebekte yumurta elde edilemeyen durumlarda uygulanıyor. PRP ile uykuda olan ve yumurta uyarıcı hormona cevap alınamayan yumurtalar canlanıyor. PRP, 40 yaşından önce 2 kez uygulanabilirken 40 yaşından sonra bir defa denenebiliyor. Kanser öyküsü olan kadınlara önerilmiyor.
BİR BAŞKA YÖNTEM KÖK HÜCRE
PRP ile tüp bebekte yumurta elde edilemeyen hastalara kök hücre tedavisi uygulanıyor. Bu yöntemde, kemik iliğinden veya karın ön yağından elde edilen kök hücreler yumurtalara veya yumurtanın damarına enjekte ediliyor. Ve kök hücreler yumurtalarda uyuyan yumurtalarla kaynaşıp yeni yumurta üretimini tetikleyebiliyor.
PROF. DR. GÖKALP ÖNER