Kanser, çağın vebası olarak adlandırılıyor. Kolorektral yani kolon ve rektum kanserleri, toplumda en sık görülen türler olarak biliniyor. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İlknur Erenler Bayraktar, düzenli kontrolün önemine değiniyor. Şu bilgileri veriyor...
AİLEDE VARSA
Kalın bağırsağın yaklaşık 15 cm'lik alt kısmına rektum, 150 cm'lik üst kısmına kolon deniliyor. Bu bölgelerde görülen kolorektal kanserler, toplumun yüzde 8'inde ölüme yol açıyor. Ailesinde 60 yaş öncesinde kanser öyküsü olanlar ya da polip öyküsü bulunanlar kanser açısından risk taşıyor. Genellikle birçok kolorektal kanser, kalın bağırsağın iç yüzeyinde büyüyen poliple başlıyor. Oldukça sinsi ilerleyen bu kanser türü, genelde tümör büyüdüğünde veya çevre dokulara yayıldığında bazı neden oluyor. Genellikle kabızlık, ishal, rektal kanama, dışkıda kan, karın şişkinliği, karın ağrısı, mide bulantısı ya da kusma, anemi, nedensiz kilo kaybı gibi şikayetlere yol açıyor. Eğer kanser vücudun farklı bölgelerine yayılmışsa; sarılık, nefes darlığı, kemik ağrısı görülüyor.
NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Teşhis için kan ve dışkı testleri, signoidoskopi, kolonoskopi, proktoskopi gibi görüntüleme teknikleri gerekiyor. Kolorektal kanama testleri, kanserin erken tespitinde önem taşıyor. Çünkü bağırsak poliplerin kansere dönüşmesi 5 ila 10 yıl sürebiliyor. Erken teşhis tedavinin başarısının artmasına yardımcı oluyor. Erken evrede kolonoskopi ile kansere sebep olan polipler çıkarılıyor. İleri evrede cerrahi yöntemin yanı sıra kemoterapi, radyoterapi ve akıllı ilaç yöntemleri de deneniyor.