KOAH, dünya genelinde her 10 kişiden birini etkiliyor. Her yıl yaklaşık 3 milyon kişinin hayatını kaybetmesine neden oluyor. Son yıllarda giderek yaygınlaşıyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tülin Sevim, "KOAH, Ülkemizde en sık ölüme neden olan 3. hastalıktır. Kalıcı ve ilerleyicidir. Son yıllarda teknoloji ve tıptaki hızlı ilerlemeler sayesinde, uygun yaklaşımlarla tedavi edilebilse de en iyi tedavi yöntemi 'önlem almak' yani, KOAH'ya neden olan etkenlerden kaçınarak bu tehlikeli hastalıktan korunmaktır" diyor. KOAH hakkında bilinmesi gereken 5 önemli noktayı anlatıyor:
Sigara, en temel etken:
KOAH hastalarının yaklaşık yüzde 80'i sigara içen kişilerdir. Elektronik sigara da çok ciddi bir diğer tehlikedir. Gebelikte sigara içilmesi ise anne karnındaki bebek için de doğrudan risk oluşturmaktadır. Sigara içen annelerde erken doğum, bebeklerde düşük doğum ağırlığı daha sıktır, ayrıca akciğer gelişimi olumsuz etkilenir.
Atak sıklığı azalır:
KOAH'da solunum yollarını genişletmek ve hastanın şikayetlerini azaltmak için belli cihazların yardımıyla solunum yoluyla uygulanan nefes açıcı ilaçların doğru ve düzenli kullanılması çok önemlidir. İlaçlar dışında hastalığın ilerleyen dönemlerinde evde sürekli oksijen veya solunum cihazlarının kullanılması da gerekebilir.
Pasif içicilik çok riskli:
Sigara dumanı, zararlı gaz ve parçacıklar hava yollarında (bronşlarda) daralma, akciğer dokusunda harabiyet ve hava keseklerinde (alveollerde) genişleme gibi yapısal değişikliklere neden olmaktadır. Bu nedenle tütün ve tütün ürünleri içilen ortamlardan uzak durmak son derece önemlidir.
Duman, gaz ve toz:
Dünya genelinde 3 milyar kişi evinde biomass (organik yakıt) ve kömür kullanmaktadır. Maden işçiliği, metal işçiliği, odun/kâğıt üretimi, çimento, tahıl, tekstil işçiliği KOAH riskinin arttığı meslekler arasındadır. Bu kişiler sigara içmedikleri halde KOAH riski taşımaktadır. Hava kirliğinin arttığı dönemlerde KOAH hastalarında akut alevlenme ve ölüm oranları artıyor.
3 önemli belirti:
KOAH hastalarında en sık görülen belirtiler; nefes darlığı, öksürük ve balgamdır. Şikayetler sinsi bir şekilde başlar ve giderek şiddetlenir. Kesin tanı için 'Solunum Fonksiyon Testi' ve 'Nefes Ölçüm Testi' yapılması gerekir.