Osteoporoz yani kemik erimesi, dünyada insan yaşamının uzaması ve yaşlanan nüfusun artmasıyla giderek önemli bir sağlık sorunu haline geliyor. 50 yaş üstündeki kişilerin dörtte birinde kemik erimesi saptanıyor.
3 KADINDAN 1'İNDE VAR
Hastalığın en önemli klinik belirtisi, kemik kırıkları ve bunlarla ilişkili komplikasyonlardır. Kemik erimesi gelişen kişilerde bel ve sırt ağrısı, boyda kısalma, omurgada kırık; sırtta kamburlaşma, omuzlarda yuvarlaklaşma; el bileğinde kırık, kaburga kırıkları ve kalça kemiğinde kırık olur.
Film, kemik yoğunluğu ölçümleri, kan ve idrar incelemeleri gereklidir. Kan testleri osteoporoz nedenleri belirlemek ve kemik sağlığını değerlendirmek için kullanılır. 50 YAŞINDAN sonra her üç kadından birinde osteoporoz saptanmaktadır. Nadiren genç yaşlarda da osteoporoz görülebilir.
KEMIK erimesinin en sık görülen şekli olan primer osteoporozun genellikle 45 yaşından sonra başladığını ve yaşla birlikte hem kadınlarda hem de erkeklerde görülme sıklığı artıyor. Osteoporoz hastalığının sebebinin araştırılmasında, tanısında ve hastalığın takibinde sadece muayene yeterli değildir. Kalsiyum, fosfor, D vitamini seviyeleri gibi parametreler ölçülerek osteoporozun nedenleri anlaşılabilir ve tedavi planı oluşturulabilir.
D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNE DİKKAT
Kemik erimesine sebep olan risk faktörleri şunlardır: Kadın olmak. 50 yaşın üstünde olmak. Menopoza girmiş olmak. Erken menopoza girmek veya yumurtalıkların operasyon ile alınmasını takiben cerrahi menopoza girmek. Erkeklerde erkek cinsiyet hormonu olan testosterondaki azalma ile kemik kütlesi de azalabilmektedir. Düşük kalsiyum içeren yiyeceklerle beslenme ve vitamin D eksikliği. Fiziksel aktivitenin, hareketliliğin ve egzersizin az olması. Beyaz tenli, açık renk gözlü olmak. Sigara içmek. Alkollü, kolalı ve kafeinli içecekleri çok fazla tüketmek.