Çölyak hastalığı, glütenin vücutta sindirilememesi durumunda ortaya çıkıyor. Hastalar, glütenli besinleri tükettiğinde karın ağrısı, ishal, kusma, kabızlık, yorgunluk ve cilt yaraları gibi semptomlarla karşılaşabiliyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Melike Aslıhan Kara, çölyak hastalığı ile ilgili bilinmesi gerekenleri anlatıyor:
YAŞAM BOYU SÜRDÜRÜLMELİ
Çölyak hastalığı için birçok alternatif tedavi seçeneklerinin araştırılmasına rağmen günümüzde tek tedavi şekli glütensiz diyettir. Glüten, buğday, arpa, çavdarda bulunan bir protein karışımı olup çölyaklı bireyler için sakıncalıdır. Çölyak hastalarının glütensiz diyete yaşam boyu uyması esastır. Ancak glütensiz ürünlerin temin edilmesinde yaşanan güçlükler, çapraz bulaşma riski ve ürünlerin nispeten pahalı olması nedeniyle glütensiz diyetin uygulanmasında zorluklar yaşanmaktadır. Tedavi edilmezse kansızlık gelişir. Uzun vadede görülen önemli belirtilerden biri de kilo kaybıdır.
4 AŞAMADA TEDAVİ EDİLEBİLİR
Beslenme tedavisinde dört aşamalı bir yaklaşım söz konusudur. Çölyak hastalığının pek çok semptomlarının olması tanı koymayı zorlaştırmaktadır. Alternatif tedavi yöntemlerine ilişkin araştırmalar devam etmekte olup kesin bir tedavi olanağı sunulamamıştır. Hastalığın günümüzdeki tek ve etkili tedavisi sıkı bir glütensiz diyete tam uyumdur. Çölyaklı bireyler diyetlerine tam olarak uyum sağladıklarında semptomlar ortadan kalkmakta veya şiddeti azalmaktadır. Tedavide belirtilerin iyileşmesi için doktor ve diyetisyen kontrolünde hasta eğitimi ve takibi oldukça önemlidir.
BAĞIRSAK DENGESİZ BİR HAL ALIYOR
Genetik yatkınlık ve glütene maruz kalmanın yanı sıra, bağırsak bariyeri fonksiyonunun kaybı, glüten tarafından tetiklenen pro-enflamatuar doğuştan gelen uygun olmayan bir bağışıklık yanıtı ve dengesiz bir bağırsak mikrobiyomunun tümü çölyağın otoimmünitenin anahtar bileşenleridir.