Dünyada her 5 kişiden birinin ölüm nedenini oluşturan sepsis yani kan zehirlenmesi, her yıl 12 milyon insanın ölümüne yol açıyor. Hal böyle olunca, sepsis riskini bilmek, düşünmek ve önlem almak gerekiyor. Üstelik yalnızca tıp dünyasının değil, bireylerin de aktif olarak alabileceği önlemler bulunuyor. Prof. Dr. İsmail Cinel, sepsisle ilgili önemli bilgiler veriyor: Sepsiste vücut, enfeksiyonlara karşı anormal ve düzensiz yanıt veriyor; organların işlevi bozuluyor ve yetersiz kalıyor. Dolayısıyla sepsis, yaşamı tehdit eden klinik bir tablo haline geliyor. Sepsis, ancak yoğun bakım servislerinde tedavi edilecek bir hastalık ve yine yoğun bakımların en ölümcül hastalığı olarak kabul ediliyor.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ YÜKSELTİN
Sepsisten korunmak için öncelikle kişisel temizliğe dikkat etmek gerekiyor. Elleri yıkamak çok önemli. Onun dışında bağışıklığını güçlü tutacak; sağlıklı beslenme, düzenli uyku, egzersizi hayatının olmazsa olmazları haline getirmesi gerekiyor. Enfeksiyonlar bağışıklığın düşük olduğu zamanlarda daha ağır seyrediyor. Ancak her zaman bağışıklığı bu yollarla yükseltmek mümkün değil. Bazı genetik ya da kronik hastalıklarda ve bazı durumlarda bağışıklık düşük seyrediyor ki bu da enfeksiyonlara davetiye çıkması, bazen de sespis gelişmesi anlamına geliyor.
YAŞLANDIKÇA RİSK ARTIYOR
1 yaş altı bebekler veya 75 yaş üzeri kişiler, kronik hastalar, hamileler, kanser gibi bağışıklık sistemini baskılayan hastalar, organ nakli ameliyatı geçirenler ve uzun süre yoğun bakımda ya da hastanede yatan kişiler daha fazla risk altındadır. Titreme, ateş veya vücut ısısında düşüklük, şiddetli halsizlik/kas ağrıları, "ölecek gibi" hissetme, bilinç değişikliği/ sersemlik, sık nefes alıp verme/ nefes darlığı, öksürük, kalp çarpıntısı/ nemli ve soğuk cilt, gün boyu idrar yapamama en önemli belirtilerdir.