Ciltte kuruluk, kaşıntı, kızarıklık, iltihap, deride pullanma, kabuklanma ve döküntü... Tüm bunlar, en sık görülen deri hastalığı olan egzamanın belirtileri arasında yer alıyor. Derinin üst tabakalarında yangıya sebep olan hücrelerin birikimi ile ortaya çıkan bu hastalık, neden olduğu şikayetlerle hayatı kabusa çeviriyor.
Günlük hayatta kullanılan ve karşılaşılan çeşitli maddelerin hastalığın nedeni veya alevlendiricisi olabiliyor. Dr. Kübra Esen Salman, bu hastalıkla ilgili bilinmesi gerekenleri açıklıyor...
KAŞINTI ŞİDDETLENİR
Egzama başlangıç döneminde kızarık ve şiş bir zeminde çok sayıda su dolu kabarcıklar ve bunların hızla açılmasıyla sulantı ve kabuklanmaya yol açıyor. Sonraki dönemde hafif kızarık bir zeminde çok sayıda kepeklenme ve kabuklanma gözlenirken, kronik yani ilerlemiş dönemde ise deri kalınlaşmış ve üzerinde kepeklenme belirgin hale geliyor. Ayrıca yarıklar, çatlamalar ve kanama görülüyor. Egzama tanısı, genellikle klinik muayene ile konuluyor.
TEDAVİ HAKKINDA
Alerji (immünoloji) uzmanı ve cildiye uzmanı tarafından muayeneye alınan hastanın detaylı öyküsünün alınması oldukça büyük önem taşıyor. Tedaviye başlamadan önce gebelik, emzirme, dahili hastalıklar ve farklı sebeplerden ötürü düzenli olarak kullanılan ilaçlarla ilgili doktorun mutlaka bilgilendirilmesi gerekiyor. Deriye sürülerek uygulanan steroidli kremler kaşıntı ve kızarıklığın giderilmesinde, egzamanın iyileşmesine fayda sağlıyor. Egzama sulantılı ise doktorun önereceği ilaçlar ile ıslak pansuman uygulaması, deri kalınlığı belirgin ise deri kalınlığını azaltıcı tedaviler gündeme gelebiliyor.
BU MESLEKLERE DİKKAT!
Temizlik, bulaşıkla uğraşan kişiler, fırın işçileri, kuaförler, diş teknisyeni, doktor, hemşire gibi sağlık personelleri, çimento, tuğla, boya, resim, maket, bahçe işi ile uğraşan kişilerde egzama daha çok görülüyor.