Toplumda 'akciğerlerde sertleşme' olarak bilinen pulmoner fibroz, doğrudan kansere dönüşmemekle birlikte hastalarda akciğer kanseri gelişme riskini artırıyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nur Dilek Bakan, erken teşhis ve tedavinin yaşamsal öneme sahip olduğuna dikkat çekiyor.
"Günümüzde bu hastalığın henüz kesin çözümü olmasa da akciğerlerde oluşan hasarın ilerlemesini önlemek, semptomları en aza indirerek hastanın yaşam kalitesini yükseltmek mümkün olabiliyor. Tedaviye erken dönemde başlandığında fibrozun ilerlemesini durdurmada veya yavaşlatmada daha etkili sonuçlar alınıyor. Erken teşhis için nefes darlığı şikayetinde zaman kaybetmeden mutlaka hekime başvurulmalıdır" diyor. Şunları söylüyor:
1.5 MİLYON KİŞİYİ ETKİLİYOR
Pulmoner fibroz geliştiğinde, akciğerlerin iç yüzeyini kaplayan hava kesecikleri ve akciğer dokusunun destekleyici yapıları zarar görüyor. Akciğerin bu yapılarının kalınlaşıp sertleşerek esnekliğini kaybetmeleri, içimize solunumla çektiğimiz oksijenin kanımıza geçişine engel oluyor. Bunun sonucunda nefes darlığı gelişmeye başlıyor ve ilerleyince solunum yetmezliğine neden olabiliyor. Dünyada tanı konulan 1-1.5 milyon pulmoner fibroz hastası olduğu belirtiliyor.
PEK ÇOK SEBEBİ OLABİLİYOR
Pulmoner fibroza neden olabilen pek çok etken var. Bağ dokusu hastalıkları, çeşitli kimyasal gazlar gibi mesleksel veya çevresel maruziyetler ya da bazı ilaçlar bu hastalığa en sık yol açan nedenler. Sebep olabilecek bir etken bulunamazsa "idyopatik pulmoner fibroz" olarak adlandırılıyor. Bilgisayarlı tomografi, solunum fonksiyon testleri, bronkoskopi ile akciğerden alınan yıkantı sıvısı veya biyopsi ile nadiren cerrahi akciğer biyopsisi de hastalığın teşhisinde kullanılan en önemli araçları oluşturuyor.
NEFES DARLIĞI SİNSİ İLERLİYOR
Nefes darlığı, öksürük, morarma, yorgunluk ve kilo kaybı, bu hastalığın başlıca belirtilerini oluşturuyor. Hastalığın erken evrelerinde belirtiler pek anlaşılmıyor. En tipik yakınması olan nefes darlığı erken evrelerde ancak merdiven çıkmak ve koşmak gibi zorlu aktivitelerde gelişiyor. Hastalar hekime başvurduklarında sıklıkla altı ay veya daha uzun bir süredir var olan nefes darlığından yakınıyorlar. Bu nedenle hastalığın tanı ve tedavisinde gecikmeler yaşanıyor.