Rahim ağzı kanseri, sinsi ilerliyor. Doç. Dr. Ceyhun Numanoğlu, HPV testi pozitif olan hastalarda gelişme riskinin sadece yüzde 2-3 olduğunu söylüyor. "Öncelikle hastalara tüm HPV testi pozitif hastaların kanser olmayacağı bilgisi verilmeli, bu şekilde anksiyeteden uzaklaşması sağlanmalıdır" diyor. Tedavi yöntemleriyle ilgili önemli bilgiler veriyor:
NÜKSETME ORANI YÜKSEKTİR
CIN 2-3 ya da erken evre kanseri olan hastalar genç yaşta ve çocuk istekleri varsa tedavi ona göre planlanmalıdır. Erken evre rahim ağzı kanserlerinde tedavide başarı şansı oldukça yüksektir. Erken evre ve çocuk isteği olan hastalarda rahmi koruyan Radikal Trakelektomi gibi ameliyat alternatifleri oluşturulmuş ve başarıyla kullanıma girmiştir.
Hastalar bu tür tedavilerde nüks etme riskinin önerilen diğer tedavilere göre bir miktar daha fazla olduğu konusunda bilinçlendirilmelidir.Tedavi seçenekler cerrahi ya da radyoterapi (ışın tedavisi) şeklindedir. Genellikle kemoterapi de cerrahi ya da ışın tedavisi ile beraber ek olarak kullanılmaktadır. Cerrahi tedavi daha çok erken evre ve daha genç hastalar için tercih edilse de, radyoterapi her evredeki hastalar için yalnız başına ya da cerrahi ve kemoterapi ile kombine edilerek uygulanabilmektedir. Evre ne olursa olsun, tedavi edilen hastalar ilk yıllarda 3 ayda bir olmak üzere en az 20 yıl yakın takibe alınmalıdır.
2 YA DA 3 DOZ YETERLİ
Rahim ağzı kanserleri, nedeni ortaya konabilmiş olan nadir kanserler arasındadır. Olguların yüzde 99.7'sinde etkenin HPV virüsü olduğu gösterilmiştir. Aşılar ile enfeksiyonun önüne geçilmekte, kanser ve öncül lezyonlarının gelişmesi önlenmektedir. Tüm kız çocuklarının 9-26 yaşlar arasında (İdeali 11-13 yaş) 2 ya da 3 doz olarak aşılanması, büyük önem taşımaktadır.
ÇOCUK İSTEĞİ PROGRAMI
CIN 1 olarak tanı alan hastalar, yaş ve çocuk isteği durumuna göre izlem altına alınabilirler. Bu dönemde hastalık 3'te 2 oranında kendiliğinden geriler. Eğer kolposkopik biyopsi sonucu CIN 2-3 ya da rahim ağzı kanseri olarak rapor edilirse yine yaş, çocuk isteği ve hastalığın tam patolojik tanısı dikkate alınarak bir tedavi programı oluşturulur. Artık sadece izlem yeterli değildir.