Sepsis, vücutta bulunan bir enfeksiyonun zincirleme bir reaksiyon başlatması sonucu vücudun kendi hücre ve dokularına zarar vermesine deniyor. Bu durum hayatı tehdit eden acil bir tıbbi soruna neden oluyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Abdullah Umut Pekok, sepsisle ilgili bilinmesi gerekenleri anlatıyor:
ŞOKTA ÖLÜM RİSKİ YÜZDE 40
Bağışıklık sistemi normalde vücutta görülen bir enfeksiyonla savaşmak için kan dolaşım sistemine çeşitli kimyasal maddeleri salıyor. Sepsis, vücudun bu kimyasal maddelere karşı tepkisi dengesiz olduğunda ve birden fazla organ sistemine zarar verebilecek değişiklikler tetiklendiğinde ortaya çıkıyor. Sepsis devam ederse daha ağırlaşarak septik şoka ilerliyor. Bireyin tansiyonu önemli ölçüde düşer ve bu durum da bireyin ölümüne yol açabiliyor. Septik şokta ölüm riski yüzde 40'tır.
ANTİBİYOTİKLER ETKİLİ OLUYOR
Sepsiste bebeklik, yaşlılık, diyabet hastalığı, bağışıklık sistemini etkileyen hastalıklar, kronik böbrek ve karaciğer hastalıkları, yoğun bakım yatışı gibi riski artıran faktörler de bulunmaktadır.
Sepsisin tedavisi antibiyotiklerle ve damar içinden verilen sıvı desteğiyle gerçekleştirilir. Erken tedavi bireyin hayatta kalma şansını artırır. Sepsisten korunmak için el yıkama ve güvenli gıda hazırlama gibi etkili hijyen uygulamaların kullanılması, sanitasyon, su kalitesi ve bulunabilirliğinin iyileştirilmesi, özellikle yüksek risk altındakiler için aşılara erişimin yanı sıra uygun beslenmenin sağlanması gerekir.
HAMİLELERDE VE BEBEKLERDE DE GÖRÜLEBİLİR
Sepsis en çok hamile kadınlarda, yaşlı yetişkinlerde, 1 yaşından küçük çocuklarda, bağışıklık sistemi zayıflamış bireylerde, diyabet, böbrek veya akciğer hastalığı veya kanser gibi kronik rahatsızlıkları olan bireylerde görülür. Bu kişilerde septik şoka ilerleme riski taşır.