Boyun ağrısı, bel ağrısından sonra en sık görülen bölgesel ağrıyı oluşturuyor. Her 3 kişiden 1'i, hayatı boyunca en az bir kez boyun ağrısı çekiyor. Genellikle duruş bozukluğu ve boyun fıtığı gibi etkenler sonucu görülse de birçok önemli hastalığın habercisi de olabiliyor.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Siyavuş Muhammedrezai, erken tanı birçok hastalıkta hayat kurtarıcı olabileceği için boyun ağrılarını hafife almamak gerektiğine dikkat çekiyor. "Önemli olan, tedaviye rağmen bir haftadan uzun süren ve sık sık tekrarlayan boyun ağrılarıdır. Bu hastalar mutlaka detaylı olarak araştırılıyor" diyor. Şunları söylüyor:
TANIYI ZORLAŞTIRIYOR
Boyun ağrıları her zaman boyun omurgası veya yapılarına bağlı gelişmiyor; göğüs, kalp, hatta karın boşluğundaki iç organların hastalıkları bu bölgede ağrı oluşturabiliyor. Örneğin, farenjit, larenjit, kalbe bağlı anjina, akciğer tümörü, pankreas hastalıkları, safra kesesi taşı veya iltihabı, omurga dışında gelişen boyun ağrıları arasında yer alıyor. Ağrılara pek çok etkenin yol açması ise tanıyı zorlaştırıyor.
GİRİŞİMSEL AĞRI TEDAVİLERİ
Hatalı hareketler nedeniyle gelişen kas kaynaklı boyun ağrılarında istirahat, boyun egzersizleri ve kas gevşeticiler yeterli oluyor. Ancak tedaviye rağmen ağrı devam ediyorsa, bu hastalarda girişimsel ağrı tedavisi uygulanıyor. Selektif sinir kökü bloğu, faset eklem bloğu, disk içi enjeksiyon, sempatik blok, epidural uygulama, epidural nöroplasti, radyofrekans teknikler, lazer uygulaması ağrıları dindirmede başvurulan girişimsel yöntemler arasında yer alıyor.