Sabahları yorgun uyanmak, sürekli baş ağrısı yaşamak, geçmeyen uyku hali ve gün içinde konsantrasyon güçlüğü çekmek... Tüm bu şikayetler, uyku apnesi nedeniyle yaşanabiliyor. Uykuda nefesin kesilmesiyle kendini belli eden uyku apnesi, hayatı tehdit ediyor. Uz. Dr. Yelda Turgut Çelen, görülme sıklığı giderek artan bu hastalığın nedenleri, belirtileri ve tedavi yöntemleriyle ilgili bilinmesi gerekenleri açıklıyor.
DAMAK ŞİŞMESİNE DİKKAT
Horlama, üst solunum yollarında yaşanan hava yolu darlığında yumuşak damağın hava geçerken titremesi sonucu oluşuyor. Bir hastalık olmasa da başka hastalıkların belirtisi olabiliyor.
Aşırı kilo, soluk borusunu, üst solunum yolunu tıkayan, daraltan geçişi azaltan herhangi bir anatomik darlık, çenede veya üst damakta yaşanan şekil bozuklukları, uyku ilaçları, küçük dil ve yumuşak damak şişmesi, bademcik ve geniz etinin şişmesi gibi nedenler horlamaya ve uyku apnesine yol açabiliyor.
5'TEN FAZLA OLUYORSA
Uyku sırasında nefesin saatte 5 kereye kadar durması normal kabul ediliyor. Ancak saatte 5'in üzerinde nefes kesilmesi yaşanıyorsa uyku apnesi patolojik bir hal alarak vücuda zarar veriyor. Uyku apnesinin teşhisi ise uyku laboratuvarlarında yapılan nefes, kalp ritmi, beyin dalgaları, uyku kalitesi gibi parametreler incelenerek konuluyor.
Apne tedavisi, hastalığın derecesine göre belirleniyor. Saatte 5-15 nefes kesilmesi hafif, 15-30 arası orta, 30 üstü ise ağır uyku apnesi olarak sınıflandırılıyor. Ağır uyku apnesi olan hastalarda cpap denilen solunum cihazı tedavisi uygulanıyor. Hafif ve orta seviyelerde ise uyku pozisyonunu değiştirmek, çenenin öne çekilmesini sağlayan aparatlar ya da anatomik darlıkta cerrahi tedaviler tercih edilebiliyor.
BU BELİRTİLER VARSA
Uyku apnesinde hastalar kendi horlamalarını veya nefeslerinin kesildiğini hissetmiyor. Bir yakınları, bu durumun farkına varıyor ve hastalar bu sayede doktora başvuruyor. Horlama ya da uyku apnesi olan kişilerde şu şikayetler görülüyor:
-Sabah boğaz ağrısı
-Yataktan kalkamamak, gün içinde yorgun hissetmek
-Gün içinde uyku hali
-Baş ağrısı
-Tansiyon yüksekliği
-Kontrol altına alınamayan diyabet
-Erkeklerde cinsel fonksiyon bozukluğu
