Bir deri hastalığı olan uyuz, gözle görülmesi pek mümkün olmayan akarın cilde girmesi ile oluşuyor. Genellikle bilek, dirsek, koltuk altı, göğüs, bel, kalça, genital bölge, ayak ve el parmak aralarında kaşıntıya yol açıyor.
40 VAKANIN 4'Ü UYUZ
Kadınlarda meme uçlarında, erkeklerde ise genital bölgede kaşıntı ve lezyonlar görülebiliyor. Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Durdu, uyuzun son yıllarda arttığını söylüyor. Şu bilgileri veriyor: Hekimler olarak eskiden 1-2 vaka görürken, 'Halen Türkiye'de uyuz varmış' diye söylerdik. Şu an, günümüzde polikliniğe gelen hasta sayısını 40 olarak ele alırsak; bunun en az 3-4'ü uyuz vakası olmaktadır. Son 3-4 yıl içerisinde 30-40 kat arttığı ile ilgili veriler var.
ÇOK HIZLI BULAŞIYOR
Özellikle gece artan kaşıntın çok önemli bir semptomdur. Hastaların yanında aile bireylerinin de tedavisi gerekiyor. Bu tedavi yapılmazsa sürekli tekrarlamalara neden oluyor. Uyuz olan biri yıkanmadığında hastalığın deri geçişini artırırsınız. Günlük yıkanmak, bu sıklığı azaltacaktır. Uyuz hastalığında temas önemli. Yakın temaslardan biraz kaçınmak lazım. Bu canlılar, mikroskobik olarak incelendiğinde çok kolay hareket ediyor, kişiden kişiye bulaşabilir. O nedenle insanlar yakın temastan kaçınmalı.
ÇOCUĞA VERDİKLERİ İLK HEDİYE
Prof Durdu, uyuzun özellikle bebekleri etkilediğini söyledi: Kliniğe 2 aylık bir bebek geldi. Uyuza yakalanmıştı. Yeni doğan bir çocuğa insanlar hemen gelip, altın takar. Bu esnada çocuğu kucaklarlar. O sırada bulaş oluyor. Çocuklar bir de kaşındıklarını ifade edemedikleri için tanı süreci gecikiyor. Çoğu kaşıntı, egzama zannediliyor. Tanısal gecikmelerde çocuğun annesine, bakıcısına, yakınlarına bulaşabiliyor. Sonuçta suçlu olan çocuk değil; ama ilk hediyesi uyuz oluyor.