Toplumda sık görülen hemoroit hayatı kabusa çeviriyor. Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İlker Sücüllü, bilinmesi gerekenleri açıklıyor. Hemoroitler sindirim sisteminin son bölümü olan ve anüs olarak adlandırılan bölgede yerleşik damarsal yapılar olarak biliniyor. Dışkı ve gazın tutulmasını ve anüsün kapanmasını sağlıyor.
EN BÜYÜK RİSK
Hemoroitler, iç ve dış olmak üzere ikiye ayrılıyor. İç hemoroitler, anüsün hemen içerisinde yer alıyor ve hastalık olmadığı durumlarda görülmüyor. Dış hemoroidler ise makatın hemen dışında anoderm olarak adlandırılan cildin altında yer alıyor. Beslenme ve tuvalet alışkanlıkları bu konuda büyük önem arz ediyor. Yetersiz posa ve su tüketimi kabızlığa kabızlıkta hemoroidal hastalığa neden olduğu biliniyor. Tuvalette uzun süre vakit geçirme riski artıyor. Sürekli oturarak çalışanlarda, ağır egzersiz yapanlarda da hemoroit sık görülüyor.
TEDAVİSİ VAR ANCAK
Prof. Dr. Sücüllü, hemoroidal hastalığın en sık belirtileri arasında kanama ve sarkma yani meme oluşumu olduğunu söylüyor. "Hemoroidal hastalığın tanısı fizik muayene ile konur. Bu muayene sırasında anal kanalın iç bölümünün değerlendirilmesini sağlayacak, tüp şeklinde, ucunda ışık bulunan adına anoskop cihazlardan da faydalanılır. Lazer tedavisi anal bölge hastalıklarında, uygun hasta ve hastalık evresinde kullanıldığında ameliyat sonrası ağrının yönetiminde çok ciddi avantajlar sağlamaktadır" diyor.