Kalp ve damar hastalığı, en çok ölüme yol açan etkenlerin başında geliyor. Türkiye'de yılda 200 bin kişi, kalp krizi nedeniyle hayatını kaybediyor. Kalp krizi, kalbe oksijen ve besin taşıyan koroner damarlarda oluşan aşırı daralmaya veya tıkanıklığa bağlı olarak kan akışının kalp kasına kesilmesiyle ortaya çıkıyor. Doç. Dr. Selçuk Görmez, yüzde 20-30'unun göğüs ağrısına yol açmadan sinsi ilerlediğini belirtiyor. Krizin belirtileri ve alınacak tedbirler hakkında bilgilendiriyor.
TANSİYONUNUZ KAÇ?
Bulantı, kusma, yanma: Kalbin alt yüzeyi midenin hemen üzerinde yer alır. Kalbin alt bölümünü besleyen sağ koroner damar tıkanıklıklarında mideye yönelik sinyaller gelişebilir. Midede yanma, hazımsızlık hissi, bulantı ve kusma gibi yakınmalar görülür. 40 yaş üstündeki hastalar mutlaka uzmana başvurmalı.
Çarpıntı, bayılma ve bilinç bulanıklığı: Bu şikayetler, yine tek başına kalp krizinin habercisi olabilir. Tüm bunlar akut kalp yetmezliği ve ani gelişen hipotansiyonun habercisidir.
Alt çeneye ve dişlere vuran ağrı: Sıklıkla efor halinde iken başlasa da istirahat ederken de görülebilir. Bazen tabloya boyun ve sırt ağrısı da eşlik edebilir. 40 yaşın üzerindeki erkekler ile 50 yaşın üzerindeki kadınların hastalık risk faktörleri varsa uzmana başvurması gerekir.
Fenalık hissi ve yorulma: İç sıkılması, daralma hissi, hafif eforla bile gelişen nefes darlığı, aşırı yorgunluk gibi yakınmalarda altta yatan nedenin ciddi koroner arter veya kalp krizi olabilir.
Kol, omuz ve sırt ağrısı: Kalp krizi; göğüs ağrısı olmadan her iki kolda veya sadece sol ya da sağ kolda ağrı ve uyuşma belirtileriyle de karşımıza çıkabilir. 20 dakikadan uzun süren ağrı ve uyuşmanın asla ihmal edilmemesi gerekir.
OBEZİTE BÜYÜK RİSK
Kardıyoloji Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Görmez, hiçbir yakınması olmasa dahi erkeklerin 40 yaşından, kadınların ise 50 yaşından itibaren her yıl kardiyovasküler risk faktörleri yönünden tetkik edilmeleri gerektiğini belirtiyor. "Amacımız kalp krizini önlemek. Tütün kullanımı, yüksek tansiyon, diyabet hastalığı, kolesterol yüksekliği, sağlıksız beslenme, obezite ve hareketsiz yaşam gibi değiştirilebilir risk faktörlerine karşı önlem almak gerekir" diyor.