Böbrek, vücuttaki zararlı ve atık maddeleri (üre, ürik asit, kreatinin gibi) süzerek idrar yoluyla atılmasını sağlıyor. Ayrıca vücut için gerekli bazı mineraller dengede tutuyor. Vücudun en kritik en yaşamsal organları arasında yer alıyor. Ancak günümüzde böbrek hastalıklarının görülme sıklığı giderek artıyor. Dr. Himmet Bora Uslu böbrek sağlığını korumanın yolları ve tedavi süreci hakkında bilgilendiriyor.
SİNSİ İLERLER!
Böbrek hastalıkları, başlangıçta belirti vermiyor. Özellikle sinsi ilerleyen bu hastalıklar, böbrek fonksiyonları yüzde 60'ını kaybedene kadar herhangi bir şikayete neden olmuyor. Genellikle belirtiler kendini gösterdiğinde hastalık ileri dönem ya da son döneme ulaşmış oluyor. Erken evre böbrek yetmezliğinde geceleri idrara kalkma, tansiyon yüksekliği ve idrarda köpürme ya da kan görülmesi gibi değişiklikler görülüyor. Son dönem böbrek yetmezliğinde ise bulantı, kusma, iştahsızlık, halsizlik, nefes darlığı, ilaçlara dirençli tansiyon yüksekliği, yüzde ve ayaklarda şişlik, konsantrasyon bozukluğu, bilinç bozuklukları, cilt kuruması ve kaşıntıya sık rastlanıyor.
TEDAVİSİ HAKKINDA
Dr. Uslu, böbrek yetmezliğinin tedavisiyle ilgili şunları söylüyor: Eğer böbrek yetmezliği saptanmışsa ilerlememesi, ilerlemesinin yavaşlatılması veya geriletilmesi için alınabilecek önlemler vardır. Kan basıncının iyi regüle edilmesi, istenilen aralığa getirilmesi böbrek yetmezliği gidişatını yavaşlatma da çok önemlidir. Tuz alımının azaltılması da hastalığın kontrolünde önemlidir. Fakat son dönem böbrek yetmezliği gelişmişse, hemodiyaliz, periton diyalizi veya böbrek nakli her hasta ile ayrıca değerlendirilerek düşünülebilir.