Kalp krizi, yağlı ve kolesterol içeren birikintilerin kalbe kan ve oksijen gönderen bir veya daha fazla koroner arterleri (kalp damarları) tıkaması ile meydana geliyor. Ancak tetikleyici faktörleri de göz ardı etmemek gerekiyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Beytullah Çakal, çalışma hayatının kalp sağlığı üzerindeki etkilerini şöyle ifade ediyor:
YOĞUN TEMPOYA DİKKAT
Yoğun iş temposu, baskılar, sürekli değişen şartlar ve işle ilgili sorumluluklar, stresi artırabilir. Kronik stres, kan basıncını yükseltir, kalp atış hızını artırır ve kalp-damar sistemine zarar verir. İş stresi ayrıca damarlarda plak oluşumuyla damarları daraltarak tansiyonu yükseltir. Yorucu olan ancak düşük gelir düzeyine sahip mesleklerin erkeklerde kalp hastalığı riskini iki kat arttırıyor.
OBEZİTE KADAR RİSKLİ
Dünya Sağlık Örgütü'nün 2000'den 2018'e kadar olan çalışmasında ankete katılanların 3118 erkek, 3347 ise kadından oluşuyordu. İşçilerin sağlık ve işyeri anketi bilgileri incelenerek iş gerginliğini ve çaba-ödül dengesizliği ölçüldü. İş sıkıntısı ya da çaba-ödül dengesizliği yaşadığını bildiren erkeklerin, bu sorunları olmayanlara kıyasla kalp hastalığı riskinde yüzde 49 oranında artış olduğu görüldü. Bu sonuçlar bize iş stresinin obezite kadar kalp damar hastalığı riskini arttırabildiğini gösterdi.
İŞ ŞARTLARI GELİŞTİRİLMELİ
Uzun çalışma saatleri, fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme, sigara ve alkol tüketiminin yanı sıra sosyal izolasyon kalp sağlığını olumsuz etkiliyor. Kalp sağlığını korumak için, düzenli olarak egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, stresten kaçınmak veya etkili bir şekilde başa çıkmak, yeterli uyku almak ve sosyal ilişkileri sürdürmek önemlidir. İş hayatındaki dengeli bir yaklaşım, genel sağlığı olumlu bir şekilde etkileyebilir ve kalp sağlığını korumaya yardımcı olabilir.