Evlenip anne olduktan sonra ekrandan uzaklaşan ancak güzelliğiyle her zaman ilgi odağı olan ünlü televizyon sunucusu Gül Saygı, uzun bir aradan sonra ilk röportajını Şamdan Plus'a verdi. Gül Saygı'nın Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni bitirdiğinde amacı kamera arkasında olmaktı. Ama Avrupai güzelliği ve yeteneği onu kamera önüne taşıdı. Ekrana çıktıktan sonra kısa sürede seyircinin beğenisini ve sempatisini kazandı. Ekranların en gözde sunucusuyken 2007'de televizyon dünyasının başarılı yöneticilerinden Murat Saygı ile evlendi. Şimdi eşi Murat Saygı, oğulları Ali ve Emir ile mutlu bir hayat sürüyor.
İKİ ÇOCUK ANNESİ...
Ardı ardına iki çocuk doğuran ama hâlâ güzelliğiyle bakışları üzerine toplayan Gül Saygı; anneliğinden güzellik sırlarına, hayat felsefesinden yeni projelerinden kadar birçok konuda merak edilenleri cevapladı:
Bir sürpriz yapıp Murat Saygı ile Monaco'da evlendim. Evlendikten üç ay sonra hamile kaldım. Hamileliğimin sekizinci ayına kadar programımı sunmaya devam ettim. Devamında da çocuğumu büyütmek için işi bıraktım.
Ben sağlığım ve sevdiklerim dışında hiçbir şeyi kaybetmekten korkmam. Belki de o yüzden hayatım boyunca hep istediğim şeyleri yaşadım. Başkalarının düşünceleri beni hiçbir zaman ilgilendirmedi. Belki İzmirli oluşumdan, belki biraz burcumdan (Terazi), belki de yetiştiriliş tarzımdan mı bilmiyorum ama cesur olduğumu söylerler.
2 AYDA ZAYIFLADIM
Ali'ye kardeş istiyorduk tabii ama bu kadar erken beklemiyorduk. Fakat bir saniye bile doğurmamayı düşünmedim.
Ali de küçük olduğu için zorlandım evet. İkisinin de bana çok ihtiyacı vardı. Çok bölündüm ama iyi ki yapmışım.
İki hamileliğimde de hiçbir endişem olmadı. Özellikle Emir'in loğusalığında çok kilo aldım. O dönem, "Çok kilo aldı, bu kiloları nasıl verecek?" gibi duyumlar geliyordu kulağıma ama tabii ki önemsemedim. İki ay içinde de fazla kilolarımı hallettim. Ben kendimi seviyorum; ister öyle, ister böyle...
Küçüklüğümden beri at merakım var. Ortaokuldan beri at sahibiyim. Bundan 11 sene önce attan düşüp belimi sakatladım, ciddi bir kazaydı ama binmekten vazgeçmedim. Onun dışında pilates yapıyorum, tenis oynuyorum ve arabayla seyahat etmeyi çok seviyorum.
JAPONYA HAYALİ
Üniversite zamanında kız arkadaşlarımla yaptığım Roma seyahatini hiç unutamam.
Japon kültürü ilgimi çekiyor. Kendimize uygun bir ryokan otelde (Japonya'da yol kenarlarında yer alan geleneksel hanlar), teknolojiden uzak bir tatil yapmak planlarımız içinde.
Aklıma ilk gelenler; Paulo Coello'nun hemen hemen bütün kitaplarını severek okuyorum.
Çetin Altan, Orhan Pamuk, Buket Uzuner, Elif Şafak, Ahmet Ümit...
Blackberry, çikolata, ıslak mendil.
Alexa Chung, Lo Doillon, Stella Mccartney, Kate Moss.
Eğlenceli bir anne olduğumu söyleyebilirim. Yemeklerini ve hijyenlerini önemserim. Kurallar koyarım. Mutlaka bir spor dalına ilgi duymalarını isterim. "Benim çocuğum onu da yapsın, bunu da bilsin, üç yaşında yazmayı öğrensin" diyen annelerden değilim.
SIRASIYLA HER ŞEYİ YAPTIM
Murat, evin en büyük oğlu. Oyuncakları, çocuklara mı alıyoruz yoksa Murat'a mı karıştırıyorum bazen. Oyuncaklara mühendis kimliği ile yaklaşıp saatlerce onları kurar, en ince ayrıntısına kadar öğrenir. Sonra çocuklar oynamak istediklerinde "Bir dakika evladım ben bir bakayım çalışıyor mu" diyerek önce kendi oynar.
Planlarımı sırasıyla gerçekleştirdim. Şimdi kaldığım yerden devam.