'MADONNA HAVADA UÇTU DİYE AJDA DA VİNÇLE ÇIKTI'
Yeni albüm çalışması için kollarını sıvayan usta sanatçı Özdemir Erdoğan ile bir araya geldik. Türk müziğine sahip çıkılması gerektiğini anlatan ünlü sanatçı ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Batılılaşma konusunda birtakım yönlendirmelerin etkisi altında kaldığımızı savunan Erdoğan, şunları söyledi: "Biz batılılaşmayı, Batı taklitçiliği şeklinde aldık. Batılılaşma bence yaratıcı üretimlerin önünün açılmasıdır; fikir, sanayi, demokrasi, ekonomi vs. her bakımdan. Amerikan giyimlerine alıştık, onların müziklerinin etkisi altında kaldık. Bu durum 1965'e kadar devam etti. O dönem müzik dünyamızda, kısıtlı müzik bilgilerine rağmen Cem Karacalar, Moğollar vardı. Onlar, eski deyişleri aranje ettiler, kendilerine mahsus besteler yaptılar, Amerikan etkilerine karşı alternatif sunmaya çalıştılar. Fakat bunun önleri hemen kesildi. Amerikan etkisinde olan gazeteler var. Bunlar bizi Batı'ya yönlendirdi."
'ÇOĞALMAMIZI İSTEMİYORLAR'
Türk şarkıcıların taklitçiliğe yöneldiğini belirten sanatçı, "Bu akımın önü özelikle 80'lerden sonra kesildi. Ahmet Kaya, Cem Karaca, Moğollar belli bir zaman sonra yurt dışına çıktı. Bir süre sonra herkes tamamen Batı'yı taklit etmeye başladı" diye konuştu. Sanatçıların giyim kuşamlarının, sahnelerinin bile taklit olduğunu söyleyen Erdoğan, "Madonna Türkiye'ye geldi, stadyumda verdiği konserinde havada uçarken şarkılar söyledi. Sonra Ajda Pekkan da vinç getirdi, havada uçtu. Miley Cyrus diye bir kız, havada kürede sallandı, Gülşen de çıkıp aynısını yaptı" dedi.
Dünyayı yönetenlerin çoğalmamızı istemediğini ifade eden ünlü şarkıcı, şöyle konuştu: "Erkek, bizim bildiğimiz güçlü erkek formundan çıktı. Bundan 30-40 sene önce Türk erkeğinin beslenmesi hormonsuzdu. Ayağı toprağa basıyordu. Şimdi beton içindeler. Tükettikleri gıdalar fast-food tarzı. Hareket etmiyorlar; her yere arabayla gidiyorlar yani vücut eskisi gibi çalışmıyor. Erkek, kadını karşılayamıyor. Kadın gibi olma hadisesi de başka bir tuzak. Herkesin cinsel tercihine saygılıyım ama bunun bir kısım medya tarafından öne çıkarılmasına karşıyım. Hürriyet gazetesi başyazarının belden aşağı yazıları da öyle. Bu insan zamanında Ahmet Kaya'ya en büyük tepkiyi gösteren ve gazetesinin birinci sayfasını buna ayıran kişidir. Bugün çıkıp müzikten bahsediyor, bu derece utanmaz. Sanki o lafları, eylemleri kendisi yapmamış gibi davranıyor."
'BATI'YI TAKLİT ETMEDİĞİM İÇİN AMBARGOYA UĞRADIM'
Recep Tayyip Erdoğan'la sömürgeleşme konusunda aynı fikirde olduğunu söyleyen Özdemir Erdoğan "Kendisi 'Bu aşağılayıcı bir durum, ben senin gölgende olmak istemiyorum. Ambargo koymuşsun, 'Ona mal satmayacaksın' diye. Sen kim oluyorsun karışıyorsun' diyerek sömürgeleşmeye cesurca karşı çıkıyor. Ben de buna 50 yıldır karşı çıkıyorum" dedi.
Müzik hayatında çeşitli ambargolarla karşılaştığını anlatan Erdoğan, "Kendi müziğimi yaptığım için defalarca ambargoya uğradım, festivallere çağrılmadım. Türkiye içinde kraldan çok kralcılar var, 'Aman Amerika'yı kızdırmayalım' diyorlar" dedi.
Erdoğan, masonluktan istifa etmesiyle ilgili ise şunları söyledi: "TRT'de Yüksek Denetleme Kurulu var. Başkanı Aydın Ongun bir gan bana 'Ayrılıyorsun masonluktan ama biz seni bak nerelere getirecektik' dedi. Ben de kendisine 'Ben de zaten bundan dolayı istifa ettim. Benim sanat anlayışımda böyle bir şey yok' dedim."
Kendisinin FETÖ'cülerin tarafına çekilmeye çalışıldığını söyleyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "FETÖ'cüler çanta ile geldiler. 'Sana her türlü desteği veririz' dediler. Onlara 'Aman ben daha yeni masonluktan ayrıldım. Kendi işimi kendim görürüm' diye cevap verdim. Engellerle karşılaşacağımı söylediler, ben de hayatımı ona göre tanzim ettim."
'UCUZLUKTAN ALIŞVERİŞ YAPARIM'
Erdoğan, "Engellere rağmen nasıl geçiniyorsunuz?" sorusuna da şöyle yanıt verdi: "Ayda 7 bin liraya çok güzel geçiniyorum. Günde iki öğün yemek yiyorum. Lüks yaşantım, içkim, kumarım yok. Gece hayatını sevmem. Kitaplarım, gitarlarım var. Son iki sene bütün eserlerim dizilerde, filmlerde yayınlanıyor. Buralardan acayip paralar alıyorum. Dedem konsolostu. Biz vergi kaçıramayız. Ben vergi vereyim diye klip çekmiyorum çünkü klip yapanlar vergiden düşüyor. Dedemin hassasiyeti bana geçmiş. Ucuzluktan alıveriş yaparım. Pazarlık bile ederim."
Erdoğan, son dönemde dinlediği isimlerle ilgili de şunları söyledi: "Hiçbir şeyin fanatiği değilim, ilahım yok. Ama tarafsızlığımı her zaman korurum. Bazen bir şarkıcının bir şarkısını severim. Yıldız Tilbe'yi çok beğenirim. Kendisi bütün delilikleriyle sanatçı gibi sanatçıdır. Sezen Aksu, son 50 yılın en büyük bestecilerinden biri. Tarkan orta karar bir sanatçı bana göre; Megastar değil. Tarkan'ı 'Alaturka' albümüne kadar dinlerdim ama bana göre düşüşte. 'Alaturka' albümü çok vasat. Son albümü de hiç güzel değil. Bülent Ersoy bu kadar magazine çıkacağına iki şarkı söylese daha değerli olacak. Hareketleri Diva'lığa yakışmıyor. Türkiye'nin en büyük hastalıklarından biri şu: Biz gücü ve şöhreti taşıyamıyoruz."
'CUMHURBAŞKANIMIZ SIĞINILACAK LİMAN SANATÇILARA GÜVEN VERİYOR'
'Bana Ellerini Ver', 'Gurbet', 'İkinci Bahar', 'Sevdim Seni Bir Kere' gibi hâlâ dinlenen şarkılara imza atan Özdemir Erdoğan, yıllar geçmesine rağmen hiç yaşlanmıyor. 1940 doğumlu ünlü sanatçı, "Cumhurbaşkanımız'ın sanatçılara yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şu cevabı verdi: "Kendisiyle en son AKM'nin tanıtım toplantısında bir araya geldik. Etrafındaki kalabalığın arasından beni görüp halimi hatrımı sorması, benimle tokalaşması onur vericiydi. AKM'yi de çok beğendim, muhteşem. İnşallah bir an önce tamamlanır. Cumhurbaşkanımız bana göre çok cesur biri. Kendisini takdir ediyorum, açık sözlülüğünü çok beğeniyorum. Halk adamı gibi dobra konuşmasını seviyorum. Ben onun kadar cesur değilim."
Özdemir Erdoğan, Türkiye'nin ekonomik durumuyla ilgili tespitlerini de paylaştı: "Ben aynı zamanda ticaret lisesi mezunuyum. Bazıları enflasyondan, vergilerden şikayet ediyor. Yahu ey ahali, bu insan (Cumhurbaşkanı Erdoğan) Doğu'yla, Batı'yla, içle-dışla savaş halinde. Bu savaş içinde birileri canını verip şehit oluyor, gazi oluyor. Sen de vatandaş olarak biraz fedakarlık yapacaksın kardeşim. Çünkü savaştayız yahu! Bu savaş içinde Türk milleti elinden gelen fedakarlığı yapmalı. Böyle durumlarda pahalılıktan şikayet edilmemeli. Bunca yatırıma rağmen iyi idare ediliyor."
"Benim elimi ayağımı kesmeye çalışıyorlar" diyen Erdoğan, müzik dışında da çok mücadele verdiğini anlattı: "Çok iyi bir davulcum vardı, ona iyi para veriyordum. Konsere bir hafta kala dövdüler benimle çalışmasın diye. İKSV konseri öncesi de aynı şey yaşandı. Bir tonmaister'la anlaştım, adam satın alınmış, ona 'Boz herifin işini' demişler. Yani komplo kuruyorlar bana. İyi müzik yapayım mücadelesi dışında başka mücadeleler de veriyoruz. 'Hiç olmazsa arkamda Recep Tayyip Erdoğan var' diyorsun. Kendisi güven veriyor, sığınılacak bir liman çünkü. Bir sanatçının sığınacak bir limanının olması çok önemli. Bütün Bach'lar, Beethoven'lar, Mozart'lar kendi çağlarında kiliseye, krallığa dayanmış ve onların siparişleriyle ayakta kalmışlar. Bu destek çok önemli."
Sabah/Günaydın