Tüm Türkiye gibi Ebru Şallı da deprem felaketiyle sarsıldı.
Önceki gün İstinye'de objektiflere takılan Şallı, nasıl olduğu sorulunca şunları söyledi: "Üç hafta hiç kendime gelemedim. Ben zaten ağır şeyleri kaldıramıyorum artık; hele ki çocuklar söz konusu olduğunda... Melatonin alıp, nefes çalışmaları gibi şeyler yapıyorum."
'YAŞAMAYAN ANLAYAMAZ'
2020 yılının Nisan ayında henüz 9 yaşında olan oğlunun lenfoma kanserine yenik düşmesiyle tarifsiz bir acı yaşayan Ebru Şallı, depremde evlatlarını kaybeden aileleri görünce yaşadığı duyguları ise şöyle ifade etti:
"Enkaz altında can veren kızının elini bırakmayan o babanın görüntüsü hiç gözümün önünden gitmiyor. Herkes dışarıdan ahkam kesiyor, konuşuyor, anlatıyor ama o adamı kimse anlayamaz."
Depremin ardından eşi ve ailesiyle depremzedeler için elinden geleni yaptığını da söyleyen Ebru Şallı, melek oğlunun eşyalarını bağışladığını da gözyaşları içerisinde anlattı...
'AĞLAYARAK PAKETLEDİM'
"Pars'ın odasına vefatından sonra hiç girmemiştim. Depremin üçüncü haftası ilk kez o odaya adım attım. 8-9 yaşındaki bir erkek çocuğunun ihtiyacı olan her şeyi var. Hastane süreci olduğu için her şeyi de çok yeni duruyordu. Pars'ın eşyalarını güzel bir yere ulaştırmak istiyordum ve ben bunu başardım. Deprem bölgesindeki beş erkek çocuklu bir aileye ulaştım ve Pars'ın oyun bilgisayarından, çorabına kadar her şeyi tek tek güzelce paketledim. Hem ağladım hem yaptım."