Zen Pırlanta'nın sahipleri Emin ve Şükran Güzeliş kendilerini 38 metrelik yatla ödüllendirdi

Bünyelerinde başta Zen Pırlanta, D Diamond ve Blue Diamond gibi markaların sahibi olan Emin ve Şükran Güzeliş çifti, Türkiye’de üretilen 38 metrelik özel tasarım NOA38 yat siparişi verdi. Lüks detaylarla donatılan yat, bu yaz başında teslim edilecek ve çift tatillerine Bodrum’dan başlayacak.

Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :06 Ocak 2025
Zen Pırlanta’nın sahipleri Emin ve Şükran Güzeliş kendilerini 38 metrelik yatla ödüllendirdi

Türkiye'nin önde gelen mücevher markalarından Zen Pırlanta'nın sahibi Emin Güzeliş ve eşi Şükran Güzeliş, kısa bir süre önce büyük bir anlaşmaya imza atmışlar.

Şükran Güzeliş, Emin Güzeliş ve Esra Erıl. (Instagram)Şükran Güzeliş, Emin Güzeliş ve Esra Erıl. (Instagram)

Bünyelerinde başta Zen Pırlanta, D Diamond ve Blue Diamond gibi markaların sahibi olan Emin Güzeliş ve Şükran Güzeliş, 2021'den günümüze pırlantalı mücevher ihracatının şampiyonu olmuşlardı. Hatta bu başarı için ödül bile kazanan Güzeliş Ailesi, bu sefer kendilerini ödüllendirmişler.

Duyduğuma göre Türkiye'de 94 Amerika, Avrupa ve Orta Doğu'da toplam 25 mağazası bulunan Emin- Şükran Güzeliş çifti, Türkiye'de üretilen NOA38 model bir yat siparişi vermişler.

38 metrelik yat. (Takvim Gazetesi)38 metrelik yat. (Takvim Gazetesi)

Şimdiye kadar başarıdan başarıya koşan ve yıllardır emeklerinin karşılığını almaya çalışan Güzeliş çifti, NOA38 yatı özel olarak tasarlatmışlar. 38 metre uzunluğundaki yatta DJ kabininden, 10 kişilik misafir ağırlama kabinine, geniş güverte alanları ve modern plaj oturma alanlarına kadar her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüşler.

Yatın içi. (Takvim Gazetesi)Yatın içi. (Takvim Gazetesi)

38 metre uzunluğundaki yatlarını bu yaz başı teslim alacak çift, yaz tatillerine Bodrum'dan başlatacakları da kulağıma gelen bilgiler arasında. Ben şimdiden hayırlı olsun diyorum.

MİLYONLAR AĞLADI!
Biz onu "Prangalar", "Bana Sor", "Emmioğlu", "Hatıran Yeter", "Sevda Yelleri" ve "Sabahçı Kahvesi" gibi unutulmayacak onlarca şarkısı ve bestesi ile tanıdık. Kendine has sesi, kendine has geçişleri ve kendine has yaşam tarzı ile milyonlarca insanın gönlüne taht kuran bir isim oldu. Geçtiğimiz gün ise maalesef Ferdi Tayfur, hayatını kaybetti. Ben onu sanatçıların söylediği sözler ile anmak istiyorum.

Ebru Gündeş: Ferdi Tayfur hakikaten çok büyük usta. Ben birçok büyük ustayı dinledim, izledim. Bir Ferdi Tayfur konserine şahit olmuşluğum var... Çıktı bir tek lafını söyledi, geri kalan hiçbir sözü söyleyemedi. Adamcağız sahnede kalmak durumunda kaldı. Ben böyle bir fanatizm görmedim. Gerçekten Türkiye'nin en önemli mihenk taşlarından biridir.

Merhum Oya Aydoğan: Yıllar önce Müslüm Gürses, Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur gibi birçok ünlü isimle çalıştım. Ama hep demişimdir ki: Ben Ferdi Tayfur'daki şöhreti hiçbirinde yaşamadım. İnsanlar gelip kendini ayaklarının altına atıyordu 'abi seni seviyoruz' diye.

Yeşilçam yıldızlarından Coşkun Göğen: Ne evi az daha memleketi değiştirecektim. 3 ay Beyoğlu'na çıkamadım. Arka yollardan Yeşilçam kahvesine gittim. Bütün Adanalılar beni arıyordu: 'Ferdi'yi yaktın' diye. Ferdi Tayfur'un anlamı büyüktür benim için. Çünkü annem ve babam çok büyük hayranıydı. Ve bebekliğimden itibaren ninni ile değil Ferdi Tayfur şarkıları ile büyüdüm diyebilirim. Gri bir kaset çalarımız vardı. Annem ve babam Ferdi Tayfur kasetlerini çalar, bitti mi arkasını çevirir tekrar dinlerlerdi. Ben böyle büyüdüm. Ve benim gibi belki de milyonlarca çocuk böyle büyüdü. Çok büyük ustaydı. Öyle de uğurladı. Mekanı cennet olsun…

SOSYAL MEDYA BAĞIMLISI OLABİLİR MİYİZ?
Dünyanın hiç bir yerinde bizim ülkemizde olduğu kadar sosyal medya bağımlılığı yoktur. Bence dünyanın hiçbir ülkesinde her dakikasını paylaşan ve bir proğram çıkınca hemen satın alıp deneyen bir millet de yoktur. Sosyal medyada yapay zeka ile ünlü kadınlar erkek haline dönüştürülmüş ve hemen sosyal medyada popüler olmuş. Ünlü kadınları yapay zekâ kullanarak, 'erkekleştirme' akımı hemen başladı. Serenay Sarıkaya, Hazal Kaya, Meryem Uzerli, Ajda Pekkan, Hülya Avşar ve Tuba Büyüküstün gibi ünlüler 'erkek'leştirildi. Tabii bunu gören birçok kişi 'erkek'leştirme paylaşımına başladı. Ve hala her dakika sosyal medyada önüme çıkıyor. Bir şeyi popüler yapmada üzerimize yok.

BU ETKİNLİĞİ KAÇIRMAYIN!
Televizyonlarda artık çoçuklara göre çok az programlar var. Tabii dijital dünyadan dolayı her şey tabletlerin içine girdi ama eskiden Barış Manço'nun sunuculuğunu yaptığı 7'den 77'ye diye aile, çocuk ve eğlence türündeki program vardı. Şimdi ekranlarda böyle programlar yok ama size bir tavsiye verebilirim. Son dönemde birçok mekanda gördüğüm "Ayşegül'ün Çoçuk Atölyesi" diye etkinlik atölyesi var. Ayşegül Melek'in yaptığı bu etkinliklerde çocuklar kişisel becerilerini öğreniyorlar. Ben de kızım ile bir kaç kere katıldım ve inanın faydasını çok gördüm diyebilirim.