Sosyal Güvenlik Reformu sonuçlarını ve 2012 yılı 6 aylık bütçe gerçekleşmelerini Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) konferans salonunda düzenlediği basın toplantısıyla değerlendiren Çelik, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Toplu İş İlişkileri Yasası'nın çıkarılması için TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırma yönündeki talebin hatırlatılması ve "Sizce TBMM'nin olağanüstü toplanma ihtimali var mı? Özellikle işverenin bu konuda baskı yaptığı, hükümeti tehdit ettiği, bu nedenle yasanın çıkmasının geciktiği yönünde iddialar var. Süreç bundan sonra nasıl işleyecek" diye sorulması üzerine Çelik, yasanın TBMM gündeminin ön sıralarında olmasına rağmen gündeme alınmadığı hatırlattı.
Toplu sözleşme yapabilmek için sendikalardan kendilerine 904 yetki talebi ulaştığını ancak istatistikleri yayınlayamadıkları için yetki veremediklerini dile getiren Çelik, istatistiklerin SGK verilerine göre yayınlanması durumunda, yüzde 10 barajına göre 51 sendikadan dokuzunun yetki alabildiğine, 42 sendikanın yetkisiz duruma düştüğüne dikkati çekti.
Çelik, "Bir anlamda Türkiye'de sendikacılık bitiyor. Bundan dolayı biz istatistikleri yayınlayamıyoruz çünkü zaten hükümet olarak sendikaları yaşatmak, sivil toplum örgütlerine destek vermek, örgütlenmeyi güçlendirme gibi hedeflerimiz varken burada örgütlenmenin önünde en büyük engeli teşkil etmek gibi bir durumumuz kesinlikle olamaz. Bundan dolayı istatistikleri yayınlayamıyoruz" dedi.
Sosyal taraflarla dün bir araya geldiklerini anımsatan Çelik, bu konuda TBMM açılıncaya kadar neler yapılabileceğini ele aldıklarını aktardı. TBMM'nin olağanüstü toplanması konusunda bir talep iletildiğini, kendisinin de "Siyasi partilere talebinizi iletin, görüşmelerinizi yapın oradan çıkacak neticeyi hep beraber görürüz, böyle bir irade oluşursa" dediğini aktaran Çelik, bunun olmaması durumunda yetkinin nasıl verilebileceğine, bu konuda yasal bir boşluk olup olmadığına ilişkin teknik heyet çalışmalarının da sürdüğünü anlattı.
Çelik, şöyle konuştu: "Belki de işçi-işveren sendikalarının siyasi partileri ve Başbakanımızı ziyaretinden sonra da, 'bir çıkış yolu var mı' teknik çalışması üzerinde durulabilecek. Dün bir kez daha Toplu İş İlişkileri Kanunu'nu taraflarla düzeyli bir şekilde görüşme imkanımız oldu.
Yasanın, doğrudur, beklemeye tahammülü yok çünkü yasa çıkmadığı an toplu sözleşme yapılamıyor, bu geriye dönük de işverenler açısından kayıp oluşturuyor. İşçi-işveren arasında bir tartışma yok diyebilirim, o noktaya gelindi. Yaşanan süreçler herkese bir şey öğretti ve iyi bir noktadalar işçi-işveren olarak, onu görebiliyorum.
Çıkmamasıyla ilgili 'işçiler, işverenler baskı yaptılar' gibi bir 'baskı' kavramını doğru bulmuyorum. Öyle bir şey söz konusu değil, olamaz. Olan şey şu; hükümet olarak biz ve özellikle Sayın Başbakanımız bu konuda uzlaşı istiyor, 'Daha sonra gelip bana bu neden böyle demeyin. Bir masa etrafında uzlaşıyı sağlayın, gelin' diyor. Biz şu an itibarıyla o uzlaşıyı sağlamış bulunuyoruz ama Meclis de tatil."
"Uzlaşma problemimiz yok"
Toplu İş İlişkileri Kanunu ile ilgili iş adamlarının itirazları olduğunun hatırlatılması ve nasıl bir uzlaşma sağlandığının sorulması üzerine de Çelik, böyle bir düzenlemede yüzde 100 mutabakat sağlanmasının mümkün olmadığına işaret ederek, şöyle devam etti: "Herkesin gönlünde başka bir aslan yatıyor ama uzlaşalım çerçevesindeki görüş şuydu; önümüzdeki 5 yıl yüzde 1 baraj uygulaması olsun, yeni yasada hedeflenen 21 iş koluyla ilgili de sendikalar kurulabilsin ve konfederasyonlar açısından onların önünde bir engel kalmasın ama bu yüzde 1'lik süre 5 yıllık süre için olsun. Bu süreç içerisinde tabloyu görelim 2017'de de iş kolu barajı yüzde 3 olsun.
Bu bir uzlaşma noktası oldu ama işçi sendikasına sorsanız baraj sıfır olsa çok iyi, işverene sorsanız yüzde 5 olsa iyi. Gönüllerdeki aslan ayrı bir olay ama çıkış açısından uzlaşılan bu şekilde bir durum oldu. Belki de beş yıllık uygulama korkulanı getirmiyor ise aynı şey devam ettirilebilir, tarafların korktuğu gibi bir durum varsa yüzde 3 ile devam edilebilir gibi bir geçiş süreci uzlaşmada ortaya çıkmış oldu. Böyle bir ara formül bulundu ama Meclis de tatile girdi. Onu önümüzdeki süreç içerisinde göreceğiz."
Sosyal Güvenlik Reformu, intibak gibi uygulamaların da uzlaşmayla çıktığını anımsatan Çelik, "Uzlaşma problemimiz çok şükür yok. Mutlaka bir çıkış yolu buluyoruz" dedi.