Devlet Bahçeli MİT ajanıydı iddiası!

12 Eylül komisyonuna ifade veren Alparslan Türkeş'in en yakınında bulunan doktoru Selim Kaptanoğlu, MHP'yi karıştıracak iddialarda bulundu.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :15 Ekim 2012 , 00:00 Güncelleme Tarihi :15 Ekim 2012 , 20:10
Devlet Bahçeli MİT ajanıydı iddiası!

İÇİNDEKİLER

Kaptanoğlu, Türkeş'in Devlet Bahçeli'nin MİT ajanı olduğu yönünde yazısı bulunduğunu ileri sürdü.

12 EYLÜL KOMİSYONUNA İFADE VERDİ
Kaptanoğlu, Türkeş'in buna müsaade etmediğini söyledi TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesindeki 12 Eylül Darbesi Alt Komisyonu'nda bilgisine başvurulan MHP'nin kurucu lideri Alparslan Türkeş'in 3.5 yıl yattığı Mevki Hastanesi'ndeki doktoru Selim Kaptanoğlu, "Türkeş izin verseydi Kenan Evren öldürülecekti" dedi. 12 Eylül sürecinde MHP davasında yargılanan Kaptanoğlu'nun açıklamaları resmi tutanaklara şöyle yansıdı:

KENAN PAŞA'YI ÖLDÜRMEMİZİ İSTİYORSANIZ...
İhtilalden sonra 3 tane havacı astsubay hastaneye geldiler. Mürted'deki uçak bakım teknisyeni çocuklar, başkanlarıyla beraber, ülkücü bir teşkilat vardı orada. 'Başbuğ'um, siz Kenan Paşa'yı öldürmemizi istiyorsanız eğer, size bu işkenceyi, şunu, bunu yapıyorlar burada biz onların uçağına bomba koyalım -çünkü bunlar uçağın bakımını yapıyorlar- havada infilak ettirelim isterseniz.' Türkeş müsaade etmedi, 'Yok oğlum, bunların 5'i bir yerde geziyor, bunlara bir şey olursa Haydar Saltık var, o daha berbat' dedi. Onlar da hayatlarını Türkeş'e borçlular yani. Yoksa Alparslan Türkeş için ordu içerisinde ölmeyi göze alan bir sürü insan vardı. Kaçırılma hikâyesi de öyle. Alparslan Türkeş isteseydi hapishaneden kaçardı. Alparslan Türkeş'i yakınındaki bazı arkadaşları yanılttı, "Kenan Evren size bir şey yapmaz. Nurettin Ersin sizin sınıf arkadaşınız." falan gibi. Bence Türkeş teslim olmamalıydı ihtilalde, yanlış yaptı.

BAŞBUĞ'U SATANLAR DA OLDU
Türkeş'i satanlar da oldu. Mesela ihtilalin olacağını Türkeş'e haber vermediler. Bir hafta önce ben kendisine, Rahmetliye söyledim. Evine gittim, 'Başbuğ'um, böyle böyle söylentiler var, ihtilal olacakmış' dedim. 'Ne öneriyorsun bana oğlum?' dedi. 'Kaçın Türkiye'den' dedim. 'Niye kaçayım?' dedi. 'Efendim, koruyamayız sizi, tutuklarlar sizi, yaparlar' dedim. 'Bakalım' falan dedi.

KENAN EVREN'İN KİNİNİ HESAP EDEMEDİLER
Başka arkadaşlarımız vardı benden daha üst kademede, 'Bir şey olmaz, Ersin sizin adamınız, Celasun size yakın, kimse size bir şey yapamaz' demişler ama Kenan Evren'in Türkeş'e olan kinini hesap edemediler ki Alparslan Türkeş'in Kenan Evren'e karşı çok faydaları var, sınıf arkadaşı. Türkeş Bey'le çok konuştum ben, lakabı 'Kız Kenan.' okuldayken. 'Pehlivan Kenan', 'Kız Kenan' derlermiş Kenan Paşa'ya. Kenan Evren'de Alparslan Türkeş'e karşı korkunç bir kıskançlık vardı.

TÜRKEŞ KAÇSAYDI BELKİ DARBE OLMAYACAKTI
O sırada Erbakan yurt dışında kaçaktı. İhtilalin olması on gün o yüzden gecikmiş, Erbakan'ın gelmesi beklenmiş. Türkeş kaçsaydı ihtilal belki olmayacaktı.

BAHÇELİ 'MİT AJANI' DİYE YAZDI
Özel Kalem Müdürü Hamdi Başçavuş, MİT ajanı. Başbakanlıktayken Özel Kalem Müdürlüğünü yapıyor, MİT ajanı, adam. Ona vermiş mektubu, o da götürüp MİT'e vermiş. İhtilal günü MİT, o tip evrakları çuvallar içerisinde getirip MHP Genel Merkezi'ne koymuş. Türkeş Bey'in şöyle bir şeyi var, sonra ben sordum bunu: 'Başbuğ'um, niye siz hep MİT elamanlarını çalıştırdınız yanınızda?' Şimdiki Genel Başkan hakkında da Türkeş Bey'in yazısı var 'MİT elamanıdır.' diye. O mektubu eve ben götürdüm, Muharrem Şemsek'e. Hastanedeyken yazdı o yazıyı. Muharrem Şemsek'e ben götürdüm. MÇP kurulurken. Şöyle bir fikri vardı: 'Biz MİT ajanı olduğunu bilirsek zarar vermez bize, kontrol altında tutabiliriz. Yabancı bize daha çok zarar verir.' Yani o MİT elemanları MHP'nin hep çok vardı içinde, sızan çok vardı.

BAHÇELİ GENEL BAŞKAN OLMAK İSTİYORDU
O sırada MHP yeni kuruluyordu, Milliyetçi Hareket Partisi yeni kuruluyordu ve Muharrem Şemsek Bey'e o görev verilmişti kur diye. Muharrem Şemşek Genel Başkan arayışı içerisindeydi. Bu arada Devlet Bahçeli de kendi olmak istiyordu. Muharrem Bey Devlet Bey'i şikâyet etmiş Alparslan Türkeş'e, 'Benim işlerime müdahale ediyor efendim. Siz bana görev verdiği halde ama zorluk çıkarıyor.' falan gibi. Türkeş de o mektubu yazıp Muharrem'e gönderdi.