AB'NİN GELECEĞİ İÇİN BÜYÜK KRİZ
İngiltere'deki referandumun da MYK gündeminde olduğunu belirten Aktay, "Çok sıradan bir olay değil, tarihi bir olay. AB'nin geleceğine dair şu ana kadar karşılaştığımız bir kriz. Bu, endişe verici bir durum. AB'nin biraz daha kuşatıcı olması, demokratlık iddiası zaten var, böyle bir referanduma götüren süreç, daha fazla artan muhafazakarlık. Bunlar AB'nin savunucusu olan aktörlerin daha çok üzerinde durmaları gereken bir durumdu. AB'nin aktörleri bu konuda şimdiye kadar gerekli duyarlılığı gösteremediler. Referandumun bu şekilde neticelenmesi İngiltere halkının bir kararıdır. Türkiye karşıtlığını merkeze alarak bunu bir yarış konusu haline getirmiş olmaları dikkatlerden kaçmamıştır. Bu da iyi bir netice vermemiştir. İngiltere'nin Türkiye karşıtlığı konusunda, Cameron'un seçim kampanyası esnasında Türkiye hakkında yaptığı açıklamalar bazı sağ seçmeni rahatlatmak adına ileri sürülmüş birtakım argümanlardı. Türkiye'ye ömür biçti" dedi.
Türkiye'nin AB üyesi olma konusunda her zaman samimiyetini gösterdiğine dikkati çeken Aktay, "Türkiye, AB'nin üyesi olmasa da AB'nin bir parçası. AB'yi yöneten güçler, İngiltere referandumunu da önlerine koyup çok daha ciddi düşünmeleri gerekiyor" şeklinde konuştu.
MYK toplantısında yeni anayasa konusunu da ele aldıklarını anlatan Aktay, "Önümüzdeki günlerde bu konuda daha net bir takvim veya yol haritası oluşacak" dedi.
TÜRKİYE'DE YATIRIM ORTAMI DAHA DA İYİLEŞECEK
Aktay, önümüzdeki hafta TBMM'nin gündemine gelecek olan iki kanundan birisinin Yatırım ortamının iyileştirilmesi hakkındaki kanun olduğunu ifade etti. Yıldırım'ın bu konuda, yatırım yapmak isteyen yabancılarla ilgili yaptığı açıklamaları hatırlatan Aktay, Türkiye'nin yatırım ortamının daha da iyileştirilmesi için gerekli tedbirlerin alınacağını söyledi. Uluslararası işgücü kanununun diğer kanun olduğunu anlatan Aktay, nitelikli işgücünün Türkiye'nin ekonomisine katkıda bulunması için alınacak tedbirleri içerdiğini ifade etti.
BÖLGEDE YAŞANABİLECEK MAĞDURİYETLERİ GİDERECEK TEDBİRLER
Ramazan ayı faaliyetlerine de toplantıda değindiklerini söyleyen Aktay, "Bölgede yaşanabilecek mağduriyetleri giderecek tedbirler. Bir kısmı güvenlikle ilgili tedbirler. Burada partimizin orada yaşamakta olan bir nevi olağandışı halin normalleştirilmesi için kardeşlik köprüleri kurulması şeklinde bir programımız olmuştu, o program hızla devam etmektedir.Şu an itibarıyla terör örgütünün kazdıkları hendekler dolayısıyla bölgeyi geçici olarak da terk etmiş olan insanların gittikleri yerde ihtiyaçlarının giderilmesi. Huzurlu, barış içerisinde yaşanabilir şehirler haline getirilmesi için alınması gereken tedbirler görüşüldü" ifadelerini kullandı.
Aktay, konuşması sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "AK Parti içerisinde kurulan anayasa komisyonuna" ilişkin soruya Aktay, "Henüz bir görevlendirme yok. Netleşmiş bir takvim yok" dedi.
HDP'Lİ BELEDİYELER TERÖR ÖRGÜTÜ TARAFINDAN YÖNETİLİYOR
Terörist Murat Karayılan'ın teröre destek veren belediyelere atanacak yeni yöneticileri tehdit etmesine yönelik açıklamalarının sorulması üzerine Aktay,, "Teröristliğini gösteriyor. Aslında bu ifadesi bile, bazı belediyelerin terör örgütüyle olan ilişkisini gösteren sözler bunlar. Bizi harekete geçiren şey tam da bu ilişki. Bazı belediyeler ne yazık ki terör örgütü tarafından yönetiliyor. Biz sözüne ettik, bakın ses nereden geliyor. Bu konuda itiraz eden bir protesto niteliğinde ses duymuyoruz ama Kandil'den ses geliyor. Bu, bizim kararlılığımızı daha da artırmaktır. Bir belediyenin bir terör örgütü tarafından alternatifinin olması, halkımızdan toplanan vergilerin adeta halkımıza kurşun, hendek olarak, huzur ve istikrar cinayeti olarak geri dönecek şekilde terör örgütüne ulaştırılması artık kabul edilebilir değil. Kimin ne dediği önemli değil, biz yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.