Dünkü yazımızda sempatik
Fransız Tsonga'nın
Federer,
Nadal ve
Djokovic'e katılabilecek başlıca aday olduğundan bahsederken onun sayesinde "...biraz olsun show belki bizlere korttakilerin hala insanoğlu olduklarını ve onların da bizler gibi etten kemikten oluştuklarını hatırlatır, oynanan oyunu da doyumsuz kılar" demiştik. Anlaşılan bu bölüm yazı işlerinin azizliğine uğramış!
Wimbledon'un şekilciliğinden pek hoşlanmıyorum ama tenis tarihine damga vurmuş
4 büyük raketin senyörlerde final oynadığını görünce keşke izleyebilseydik dedim. Zamanın en büyük rakipleri olan
Martina Hingis ile
Lydsey Davenport bir yanda
Martina Navratilova ile
Jana Novotna öbür tarafta. Şampiyon
Hingis-Davenport 6/4 6/4. Maç spiker ve yorumcularına bir önerim var.
Türkçe çok güzel bir dildir. Kullanmaktan sakınmayınız. Spor tabir ve terimleri doğrudan çevrilince hoş olmuyor. Tenise ilgi duyan ama acemi izleyici anlamıyor. Bazen de bir
anglo-sakson ülkede sanıyoruz kendimizi! Yorumcular da adı üzerinde maç hakkında yorum yapmak için oradalar. Gevezelikle enttellektüellik doğru orantılı değildir. Bu arada ülkemizde de kulüplerarası tenis birinciliği sonuçlandı ! Tanrı aşkına kimsenin haberi var mı? Bu ülkede bir federasyon var. Bu federasyonun bir halkla ilişkiler ve medya şirketi var. Bunlar bu işleri de herhalde bedava yapmıyorlar ! Ama anlaşılan yapamıyorlar. Şampiyonların yanına olmadıkları efsane diye katıp turnuva shovu yapıyorsunuz sonra
Türkiye birinciliğinden ses yok. En başta şampiyonlara ve kulüplere saygısızlık bu.