Alex, Fenerbahçe'nin, 2007-2008 sezonunda UEFA Şampiyonlar Ligi 2. turunda deplasmanda penaltılarla Sevilla'yı elediği maçta yaşananları şöyle anlattı:
"Şampiyonlar Ligi'nde Sevilla'ya karşı oynuyorduk. Başkan bize 1 milyon dolarlık prim vadetmişti. Devre arasında Sevilla kazanıyordu ve başkan soyunma odasına girdi. Primi 1 milyondan 1,5 milyon dolara çıkardığını söyledi. Sahaya çıktık. 3-2 yenildik ama penaltılarda turu geçtik. Takım kaptanı olarak başkana ne zaman primleri alacağımızı sordum. Chelsea maçından sonra ödeyeceğini belirtti. Chelsea maçında başka prim de olacağını söyledi ancak prim sözü Sevilla maçında olmuştu. Chelsea'ye karşı İstanbul'da kazandık, Londra'da yenilerek elendik. Sonra parayı almak için başkana gittim. Chelsea maçında yenildiğimiz için Sevilla'nın parasını ödemeyeceğini ifade etti. Fakat prim sözü onlarındı ve Sevilla maçı başka Chelsea başkaydı. Aradan 6 ay geçti ve Beşiktaş maçına çıkacaktık. Başkan takımı bir kez daha topladı ve bu maçı kazanırsak 1 milyon dolar ödeyeceğini söyledi. Gülmeye başladım. 'Başkan, bu takıma zaten 1,5 milyon dolar vermelisin. 1 milyon daha fazla olması fark etmez. Kimse prim için burada değil. Kazanmaya çalışacağız' dedim. O, demagoji yaptığımı, ben de yapmadığımı söyledim. Bu takıma 1,5 milyon dolar vermeliydi. Eğer Beşiktaş'ı yenersek prim 2,5 milyon dolar olacaktı ama bunu ödeyeceğini sanıyordum."
Alex, "Fenerbahçe kulüp başkanı ödemesi gereken primleri ödedi mi"? sorusuna ise "Sevilla'yı ödemedi. Beşiktaş'ı ödedi ama Sevilla tarih oldu" cevabını verdi.
Fenerbahçe, Palmeiras ve Cruzeiro'da taraftarların kendisine çok iyi davrandığını anlatan Alex, bir Coritiba fanatiği olduğunu kaydetti. Brezilyalı eski futbolcu, Coritiba kulübünün tarihindeki en iyi 10 futbolcu arasına girebileceğini ancak kendisini asla bu kulübün bir idolü olarak görmediğini ifade etti.
Alex, teknik direktör Zico ile ilgili ise "Futbolculara çok iyi moral veren, çok iyi çalıştıran, yurt dışı tecrübesi olan bir teknik direktör. İsterse, Türkiye'de her takımda çalışabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Futbolu bıraktıktan sonra Brezilya'da bir televizyonda futbol yorumculuğu yapmaya başlayan Alex, bu işi hayatı boyunca okuyup, çalışarak, profesyonelce yapanlara büyük saygı duyduğunu belirterek, henüz kendisini yorumcu gibi hissetmediğini belirtti.
Bazen teknik direktörlük yapmayı da düşündüğünü ancak şu anda ailesine daha çok vakit ayırmak istediğini belirten Alex, "Kızımın tenis, oğlumun futsal oynamasını izlemek, onların yaş günlerinde yanında olmak istiyorum. Hayatım çok rahat" ifadelerini kullandı.
DİĞER