Genelde yöneticiler zor durumlarda Hamza Hoca gibi "Cesur yürek"liğe soyunanların arkasına sığınmayı sever. Ancak aynı yöneticiler yetkilerinin elden gittiği telaşına kapıldığında ise seçilmiş kimliklerini kullanıp atanmışların kellesini alır. Hamza Hoca'nın gönderilmesi bana sürpriz gelmedi. Bu ayrılık planlı bir operasyondu. NASIL MI? Ayrılık süreci yönetimin "Rapor ver" talebine Hamza Hoca'nın "Rapora gerek yok" açıklamasıyla yürürlüğe girmişti. Yönetimin içindeki "Şahin"ler bu rapor tartışmasını sızdırırken amaçları Hamza Hoca'yı itibarsızlaştırmaktı. Rapor olayından çok önce Hamza Hoca ve ekibi yönetimde esen havanın farkındaydı. Hatta Trabzon deplasmanına giderlerken birbirlerine, "Kaybedersek herkes bavullarını hazırlasın" dedi. Oscar Wilde şöyle der: "Zamanından önce alınan kararların sonu yoktur.." Hamza Hoca'yı göndermek yönetimin egolarını tatmin etmek istemesidir.. Çünkü 20'inci şampiyonluğun, takılan 4'üncü yıldızın ve kazanılan üç kupanın başarı olarak tamamen Hamza Hoca'ya maledilmesi seçilmiş kişilerde ciddi bir bunalım yaratmıştır. Her yönetim kendi başarısını yaratmaya çalışır. Bu ego bazen duyguları kör eder ve insanları yanlış kararlar almaya yönlendirir. Hamza Hoca'nın ayrılığı da bu güce kapılanların verdiği hatalı bir karardır. Yeni süreçte yönetim için arkasına sığınacağı bir Hamza Hoca olmayacak. Ama hedefte hep yönetim olacak.
2- Hamza Hamzaoğlu nerede hata yaptı?
Duygun Yarsuvat başkanlığında Florya'nın patronları Ali Dürüst ve Abdurrahim Albayrak'tı.. Hamza Hoca'nın tek işi futbolla ilgilenmekti. Zaman geldi, sert depremler yaşandı. Kırılma noktası denecek olayların yarattığı "Tsunami"lere hep Dürüst- Albayrak ikilisi dalgakıran oldu.. Hamza Hoca bu dev dalgaları görmedi ve sadece kıyıya vuran köpüklerle karşılaştı. Dursun Özbek yönetiminde futbolun patronu olan Cüneyt Tanman görevde uzun kalamayınca Florya'da oluşan boşluğu Hamza Hoca üstlenmeye çalıştı. Bu büyük bir hataydı. Çünkü göreve atanmış biri, seçilmişlerin işine burnunu sokmamalı. Başkan Özbek medyadan kaçarken, Hamza Hoca hem transfer hem de yönetimin cevap vermesi gereken sorulara muhatap oldu. Hamza Hoca farkında olmadan "Güç sarhoşluğu"na kapıldı. Eleştirilere kafayı taktı. Sorulara tepki koydu. Oysa, "Benim işim futbolu yönetmek" diyebilseydi başı hiç ağrımazdı.
3- Özbek'in, Hamzaoğlu ismine soğuk olduğu ve bu operasyonu yaptığı düşüncesi doğru mu?
Her yeni başkan eski başkanın izlerini silmeye çalışıp kendi dönemini oluşturmak ister.. Tarih 23 Ocak 2002.. Başkan adayı rahmetli Özhan Canaydın'la Parksa Hilton'da yaptığımız röportajda bana ilk olarak, "Galatasaray'a, Galatasaraylılar'ın gönlündeki hocayı getireceğim" demişti. Bu isim Fatih Terim'di.. Lucescu ile Galatasaray o sezon şampiyon oldu. Rahmetli Canaydın, verdiği karar doğrultusunda Lucescu'yu yollayıp Terim'i getirdi.. 2011-12 sezonu öncesi Ünal Aysal büyük bir oy farkıyla Galatasaray'a başkan oldu. Hedefinde asla Terim'i hoca yapmak yoktu.. O günkü Ali Dürüst, Refik Arkan gibi isimlerin oluşturduğu yönetim kadrosu "Terim" deyince Aysal zorunlu olarak "Evet" dedi. Güç sarhoşluğu çok tehlikelidir. Galatasaray iki yıl üst üste şampiyon olduktan sonra gücü ele geçiren Aysal seçime gidip önce şampiyon olmuş yönetimi değiştirdi. Sonra da TFF'nin 4 maçlık milli görev önerdiği Terim'i "Mesajlarıma bakmıyor" bahanesiyle gönderdi. Aysal'ın İtalyanlar aşkı ne kendisine ne de Galatasaray'a mutluluk getirmediği gibi yaptığı harcamalar kulübü UEFA kıskacına soktu. Duygun Yarsuvat yönetimi, 2014 Ekim ayında göreve geldiğinde Prandelli'nin gönderilmesi gündemdeydi.
Hoca olarak Hamza Hamzaoğlu masaya yatırıldı. O gün Hamza Hoca'ya Dursun Özbek "Ret" oyu verdi. Yönetim kayıtlarında vardır.. Her yönetim kendi düzenini kurmak ister. 3 Ekim 2015'te SABAH'ta manşet olan "Rapor yok, not var" haberi aslında Hamza Hoca'nın gidişinin işaretiydi. Hatta yönetimin o günkü kararı Mustafa Denizli'yi getirmekti.
Yönetim içinden, "Başakşehir maçını bekleyelim" düşüncesi sonrası Galatasaray kazanınca süreç geçici olarak buzluğa değil dolaba kondu. Hamza Hoca'nın Umut Bulut açıklaması sonrası gönderilmesi bence yönetimin ayrılık isteğine bahane olmuştur..
4- Mustafa Denizli ismi şu an listede birinci sırada.. Bu doğru bir tercih mi?
Mustafa Denizli, Türkiye'de oyuncuların kafasındaki korku prangalarını kıran bir isimdir. Bilgisi, tecrübesi, yönetim ve medya ilişkileri mükemmeldir. Futbolcuların ruhuna hitap etmesini bilir. Ayrıca oyuncuların yüzünden ve vücut dilinden ne durumda olduklarını çok rahat analiz eder. Yorumculuğu gereği yıllardır ligi yakından takip ettiği için tüm takımların ve oyuncuların performanslarını da ezbere bilir. Bu süreçte Galatasaraylı oyuncuların psikolojisini düzeltecek ve yeniden yarışın içine sokacak isim Mustafa Denizli doğru isim olur. Galatasaray'a sezon ortasında yabancı hoca getirmek hem çok pahalı hem de intihardır.
LEVENT TÜZEMEN /SABAH
DİĞER