Rusya'nın Sırbistan'ı yenmesi ile Sırbistan'la oynayacağımız maç bir anlamda, kendi yol haritamızı belirleme maçı haline getirmişti.
Sırbistan'ın iki ana hücum silahı olan Marjanovic ve Bogdanovic topu aldıktan sonra savunulması oldukça zor olan oyuncular. Bu sebeple etkili oldukları alanlarda topla buluşmalarını engellemek savunmamızın ana fikriydi. İlk yarı Marjanovic 6 sayı, Bogdanovic ise 3 sayı üretti.
İlk 12 dakikada yaptığımız 8 top kaybı ve hızlı hücumlarda verdiğimiz 11 sayı ile Sırbistan 14 sayı öne geçti.
Melih ve Furkan Korkmaz'ın hem hücumda hem de savunmadaki katkıları ile 3 dakikada oyuna tekrar ortak olup farkı 2 sayıya indirdik.
HER MAÇ DAHA İYİYİZ
Maçın başında rakibi tam sahada hataya zorlamak yerine yarı saha savunmamızda ince taktiklerle Sırbistan'a istediği atışları kullanmasına izin vermek istemedik. 4. çeyreğin başında yarı sahada alçak postta yaptığımız ikili sıkıştırmalardan kaptığımız üst üste 3 top ile Melih ve Cedi'nin üçlükleri bizi skorda 59-57 öne taşıdı.
Marjanovic'i oyunun içine sokmadık, ama Bogdanovic 4.çeyrekte arka arkaya attığı 10 sayı Sırbistan'ın momentumu tekrar geri vermemek üzere ele geçirmesini sağladı.
Son maçta "Haydi Furkan Korkmaz sıra sende, Melih'ten sonra sen de katıl" demiştik. Evet artık o da her şeyiyle turnuvada.
Rusya maçında olduğu gibi Sırbistan'a karşı da son 2 dakikada ki karar hücumlarında başarı sağlayamadık.
Koç Sarıca'nın maç sonunda dediği gibi "bazı melekelerimizi sezon içinde kaybederek geldiğimiz bir Avrupa Şampiyonası oynuyoruz".
Koç haklı, yalnız her maç basketbolumuzu, hücum silahlarımızı geliştirerek ilerliyoruz. Turnuvanın en önemli maçında Belçika'nın karşısına çıkıyoruz, Haydi arkadaşlar mücadeleye devam!
Murat Özyer