Sporda zirveye çıkanların çoğunun ortak özelliği işlerini adeta aşkla yapmalarıdır. Bunun istisnaları da vardır. Mesela Şenol Güneş ''Trabzonspor'da idmanlarda hep önde oynardım, kaleye geçmek istemezdim. Kaleciliği severek yapmadım, ama 20 yıl oynamak zorunda kaldım'' demişti. Şenol Güneş 1 Haziran 1952'de Trabzon'da doğdu. Sotka Mahallesi'nde bir abla, iki ağabey ve bir erkek kardeşle birlikte büyüdü. Anne ve babası okuma yazma bilmeyen dar gelirli insanlardı. Baba Hamit Güneş, evde kilim dokuyarak ailesinin geçimini sağlardı. Mahalle arasında top oynarken bir gün büyüklerin baskısıyla kaleye geçti. İşte o geçiş onun bütün hayatını da belirledi.
HENÜZ 15 YAŞINDAYDI
Kaleciliğe lisanslı olarak yerel amatör takım Erdoğdu Gençlik'te başladığında 15 yaşındaydı. Babası futbolcu olmasını istemiyordu. İdman ve maçlara babasından gizli olarak gidiyordu. Bir gün prim olarak 50 lira verdiler. Bu futboldan kazandığı ilk paraydı. Babasının inadını kıran şey de oğlunun para kazandığını görmesi oldu. Şenol Güneş o yıllar için "15 yaşında aileme bakmaya başladım" diyor. 18 Yaşında Sebat Gençlik'te ilk profesyonel sözleşmesini imzaladı. Başarılı performansıyla dikkat çekince iki yıl sonra Trabzonspor'a transfer oldu. Bu arada Fatih Eğitim Enstitüsü Türkçe Öğretmenliği Bölümü'nde de yüksek eğitime başladı. 4 Mart 1973'te İlhan İkican'dan kaleyi devralarak Trabzonspor formasıyla sahaya ilk kez 11'de çıktı. O sezon sonunda Trabzonspor 2. Lig Kırmızı Grup'ta 1 gol averajıyla 2. Oldu Bir sezon önce de son anda PTT'nin arkasında kalmıştı. Şampiyonluk hasreti 1973-1974 sezonunda son buldu ve Trabzonspor 1. Lig'e yükseldi. Şenol Güneş o sezonda 18 maçta sadece 4 gol yemişti.
Trabzonspor'da oynadığı 15 yıl boyunca, 413 kez bordo-mavili formayı giydi ve 6 şampiyonluk gördü. 12 Maç gol yemeyerek rekor kırdı. O yıllarda Karadeniz fırtınası esiyordu ve Trabzonspor kalesi onunla özdeşleşmişti. Şenol Güneş çok iyi yer tutar, topun nereye geleceğini hissederdi. O yüzden plonjon yapan kaleciden daha çok çizgi üzerinde duran ve topun eninde sonunda ellerine giden stiliyle bilinirdi. Çok istikrarlıydı, onun hataları yüzünden maç kaybedilmesi nadiren olurdu. Futbolu bırakır bırakmaz Ahmet Suat Özyazıcı'nın yardımcısı olarak Trabzonspor'da antrenör oldu. Teknik Direktör olarak Trabzonspor'un başına geçtiğinde ise yıl 1989'du. O sezon Trabzonspor Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın ardından 3. Oldu. Boluspor ve İstanbulspor'da birer sezon çalıştıktan sonra 1993'te Trabzonspor'a Teknik Direktör Leekens'in yardımcısı olarak döndü. 4. Hafta sonunda kötü sonuçlar yüzünden Leekens ayrılınca Teknik Direktör oldu. Trabzonspor sezonu Fenerbahçe ve Beşiktaş'tan sonra 3. Olarak bitirdi. Ertesi sezon Trabzonspor daha başarılı oldu ve uzun süre sonra lig ikinciliğini kazandı.
EN DRAMATİK SEZON
1995-1996 Sezonu Güneş'in teknik direktörlük kariyerinin en dramatik yılıydı. Ligde şampiyonluğa koşarken, 32. Haftada Trabzon'da oynanan maçta öne geçmesine rağmen Fenerbahçe'ye 2-1 yenilmesi lig tarihinin en unutulmaz maçlarından birisidir. Trabzonspor o sezon kendi lig tarihinin en çok puanını almasına rağmen Fenerbahçe'nin arkasında ligi 2. olarak kapattı. Antalyaspor ve Sakaryaspor'un başında geçirdiği birer yıl sonunda 2000'de A Milli Takım'ın başına geçti. 4 Yıllık döneminde Milli Takım 41 maçta 20 galibiyet, 10 mağlubiyet 11 beraberlik aldı. Milli Takımı 48 yıl aradan sonra Dünya Kupası'na taşıdı ve Dünya üçüncüsü yaparak Türk Futbol tarihinin en büyük başarısına imza attı. Kısa bir Seoul macerasından sonra Trabzonspor'a döndü. İki kez geldiği yuvasında toplam 6 yıl, Bursaspor'da ise bir sezon hocalık yaptıktan sonra Beşiktaş'ın başına geçti. Beşiktaş'ta çalıştığı 4 sezonda 2 şampiyonluk gördü ve A Milli Takım'ın başına geçti.
TARİHE GEÇEN ÜÇÜNCÜLÜK
Şenol Güneş, Milli takımın başına Dünya Kupası'nda büyük bir başarıya imza attı… Güneş ve öğrencileri dünya üçüncüsü oldu.
Şenol Güneş, Beşiktaş'ta iki sezon şampiyonluk yaşayarak Siyah-Beyalılar'ın tarihine adını altın harflerle yazdırdı.
EFSANELER - 4 / TAYFUN ER